Vefâsıza vefâlı davranılır mı? Elbette!
Gelmeyene gidilir mi? Elbette!
Cimriye infâk edilir mi? Elbette!
Bizi kırıp üzenlere kin beslenir mi? Asla!
Fakat elbette iyiliklerde vefâlıları, fazilet ve hayır ehlini önceleyerek ve takvâ ehline pozitif ve mânevî ayrımcılık yaparak!..
Vefâsıza üç lira versen, vefâlıya üç bin verirsin! Kardeşliğin hukûkunu gözetenle daha sık görüşsen de, pratikte kardeşliği yaşamayan kimseyle seyrek olarak ve tevâfuklarla görüşürsün. Yani bir kimse hatır gönül bilmese, sen bilirsin! Hatta bir beldede bir kimsenin halk nazarında bilinen kötü huyları sebebiyle kendi başına bırakılıp, fakr-u zarûrete itilse, -velev ki, o kimse bizim de en sevmediğimiz huy ve kişilikte bir kimse olsa- kimse ona yardımcı olmasa bile nefis yapmayıp, biz oluruz. Bu âlicenaplıktır, bu olgunluktur, bu hayata geniş bir perspektiften bakıştır. Tabii ki fî sebîlillâh'ta olan, ilim, hayır, fazilet ve erdemlere tâlip olup, bu uğurda hasbî olarak çaba ve gayreti olanları öncelemekle beraber... Tabii ki, en yakınlarımıza ve dostlarımıza hem dostluk hem de yakınlık adına vefâyı ihmâl etmemekle beraber!.. Akl-ı selîmliği, dirâyeti ve hikmeti iyimserliğe ve hissîliğe kurban etmemekle beraber!..
Kötü Ahlaklı ve vefasız insanları habira eleştirerek ömür tüketme o kütü huyları Allah ın sana Gösterdigine şükret ve sakın.
Çünkü
zülmiyle Abad olan zalmiyle berbat de berbat olur Bizden uzak olsunlar