MUSTAFA HOCA: Damat Süleyman Paşa Camii “Hocası”
MUSTAFA HOCA namı ile ma’ruftu. Çevresinde “Hoca Abi/ ağabey” diye de tanınırdı.
Bir “Vakıf İnsan”ın, bütün vasıflarını taşırdı. Bir davaya adanmışlığın, inanmışlığın yaşayan timsali idi. Bütün dünyası; Cami, Vakıf, Kur’an, Risale-i Nur, çocuklar, öğrenciler, Kur’an öğretimi, temel bilgilerin aktarıldığı bir manevi ve fiziki dünya idi. Mekânı, Damat Süleyman Paşa Camii ve sonrasında Haliliye Vakfı idi.
Ailelerin özellikle tatillerde ve her uygun zamanlarda, Kur’an, İman ve İslamı öğrensinler diye, gönül huzuru ve teslimiyetle getirip emanet ettikleri bir Darüs’Selâm, bir Medrese-i Kur’niyeye dönmüştü, hocası olduğu mekân.
Hayat boyu muhtaç olunan temel bilginin ve o bilgilerin ta’liminin mekânı bir mekân idi.
Bir “Mustafa Hoca Mektebi” gibi olmuştu. Onlarca evet onlarca kuşak çocuk, orada adım atmış, öğrenmiş, uygulamış ve müeddep gençler olarak hayata başlamışlardı. Belli olurdu gördüğünüzde onlar. Tavırları, davranışları, halleri ile anlardınız Mustafa Hocanın tesirini. Sadece çocuklar değil tabi, ayrıca gençler ve her kuşaktan müdavimler de vardı. Onlar da ayrı bir feyiz alıyorlardı Mustafa Hıcanın taht-i tedrisinden.
Bir “Mübarek” adam idi Mustafa Hoca. Söylenecek, yazılacak o kadar çok şey var ki. Koca bir ömrü her anı ile tertemiz , pırıl pırıl sarfetmişti Allah yoluna, Kur’an Yoluna, Nurlara...
Rahmet-i Rahmana vasıl kılacak güzel bir ömür yaşamıştı.
Allah ğani ğani rahmet etsin.
Amin.
Ve bir duamız da şudur ki; Allahım, bu gibi değerli insanların yeri boş kalamsın. Onların manevi mirasını yaşatacak varislerden cemiyeti mahrum bırakmasın. Amin.
MEHMET A. OYMAK