Akşama doğru yeğenim Ahmet Kaytan aradı. Ben bu aramayı babası Molla Muhammed Kaytan’ın vefatı ettiğine yordum. Durduk yerde yoksa Ahmet Kaytan beni aramaz. Mutlaka bir kara haber vardır dedim. Evet beklediğim çıktı. Babası Molla Muhammed Hoca kadar sevdiğim bir dostum vefat etmişti.
Baklayı çıkardı ağzından. Dayı : Mehmet Dartar vefat etti dedi hüzünlü bir seda ile. Meğer vefat eden güzel dostum, davanın yiğidi : “ Doğruluğun Kantarı : Mehmet Dartar” imiş. Çok üzüldüm. Hüzünlendim. Etrafımızda dostlardan çok azı kaldı. Bir devre şahitlik edenler birer birer gidiyorlar öte aleme. Hemen Onun yiğitliği geldi gözlerimin önüne. Doğrucu Davut idi o.
Mehmet Dartar doğruluğun simgesiydi. O, yol arkadaşlığın da ender numuneydi. Nizip’te Dede Osman Efendiyi ,Şevki Hafız ve onunla ziyarete gittiğimizde yolculuğun tadına varılmazdı. O, dostları arasında dostluğunun güven halkası idi. O, Belediye Başkanlığı seçimlerinde benimle birlikte seçilecek Belediye Meclis üyeleri listesinin vazgeçilmezlerinden biri idi.
O, Dede Osman Efendinin sevdiği, Şevki Hafızın güvendiği ve tüm arkadaşların da mazbutluğunu onay verdiği bir dürüstlük abidesi idi.
O, esnaflığında da Yekta bir şahsiyetti. Yüzü sertti ama , gönlü ise ipek gibi yumuşaktı. Çok müşfik ve iyi bir baba idi. Çarşıdaki esnaf arkadaşları ve tüm müşterileri ona çok güvenirlerdi. O, terazisini tartıda dürüst ve alış verişlerinde de kılıç gibi doğru idi. O, borcuna sadık ve alacağını da sıkı takip eden biri idi. Arkadaşları bilhassa onun Mevlevihane’deki Hal Pazarında veya Aşağı Çarşı Haşimiye Meydanındaki dükkanlardan Sıra Geceleri için aladığı tüm malzemelere bayılırlardı. O çok titiz ve malın en iyisini iyi pazarlık yaparak alırdı. O, meyve ve yeşilliğin en tazesini , en iyisini ve en güzelini bulur ve onları alırdı. Eğri odun bile onun sobasına girmezdi. Doğrulukta parmakla gösterirlerdi dostlara arasında. Doktor Latif Kaya köylüsü olarak onunla çok şakalaşırdı. İsmail Dağbaşı ve Ahmet Apaydın ve Müslüm Çiftçi bilhassa onun huyunu iyi keşfetmişlerdi.
Onun, İzzettin Olgun’un, Emin Karabulut, Şevki Hafız ve Şefik Bakay, Ömer Akbıyık ile Mehmet Keskin öğretmenle gezdikleri Top Dağındaki İzzettinin Mağarasındaki kış sıra gecelerine katılmaya bayılırdım. Sohbet ve siyasi tartışmaların belli karılırdı o mağarada.
Dede Osman Efendi, Şevki Hafız, Mahmut Gayberi, Ömer Öncel,Dr. Münip Görgün, Ömer Saatçı, Mehmet Fahir Kayacan, Mahmut Kayacan, Fuat Ebe, Hasan Dinç, Kebabcı Niyazi Dikme, ibrahim İletmiş,ibrahim Dörtkardeş ve Bekir Akyol Ağa’nın bulunduğu Ulucaminin önündeki odalarının başat şahsiyeti Mehmet Dartar idi. .
Dede Osman Efendi, Mehmet Dartarı hem sever hem de onu meth ederdi. “ Mehmet Dartar, iyi bir kumaştır !. “ derdi onun için.
Şevki Hafız , Şevket Denek , Emin Karabulut, Adil Saraç , İzzettin Olgun, Sabri Tepe ile Mehmet Gerger’ de ona takılmadan edemezlerdi. Hele kış gecelerinde evlerde Meclis Üyelerimle sıra gezdiğimiz gecelerde onun evindeki bir sırada ; köyünün fıstığından bana ikram ettiğini hep dilerine dolamışlardı onu kızdırmak İçin. O da hep buna güler geçerdi. Yüzündeki güzellik yaralarına Mehmet Fahir Kayacan takılmaktan zevk alırdı. Ona : “ Deste başı “ derdi. O da Mehmet Kayaca’na epeyce takılırdı. Sohbetleri çok güzel olurdu. Mehmet Dartar Kayacan ofisinin demirbaş müdavimlerinden biri idi. Mahmut Kayacan ile çok iyi anlaşırlardı. Mahmut Kayacan çok önce öte aleme göçtü Ve ondan sonrada Mehmet Fahir Kayacan da gidince ahirete, ofisi yetim kaldı. Mehmet Kayacan’nın Ofisindeki demirbaş müdavimlerinden bir de Mustafa Karadağ idi. Mustafa Karadağ bazen günde iki kez gelirdi Kayacanla sohbet etmeye. Kayacan Urfa siyasetinin çimentosu idi. Said Badıllı , Bozan Sarı ve Ahmet Kaytan gibi dostları da mahsun kaldı bu ayrılıktan.
Mehmet Dartar, Belediye Meclis üyeleri , dava arkadaşları ve gönüldaşları için vazgeçilmez biri idi. O, Belediyenin hangi komisyonuna verilirse verilsin onun hakkından gelirdi. Belediye çalışanları tarafından da çok sevilen bir kişi idi Mehmet Dartar.
O, yıllarca Urfa siyaseti arenasında; iki dönem Refah Partisinden Belediye Meclis üyesi olarak görev yapmıştı O, davasına şerefle hizmet etmiş ve Erbakan Hocamızın Milli Görüş Davasının sade , yüreği yanık, yiğit ve kahraman erlerinden biri idi. Sevdiğim , edep ve haya timsali , bir Urfa beyefendisi , kadirşinas , vefanın doruğunda ve Doğruluğun Kantarı Mehmet Dartar’ın bu göçü beni çok üzdü. .
Şöyle bir baktım etrafıma; kimler gitmiş kimler:
Merhum Hacı Hüseyin Çirkin, Mehmet Gerger, Şevket Denek, Ömer Öncel , Mehmet Tepe, Bekir Görgün, Şevki Hafız, Sabri Tepe, İlyas Badıllı , Japon Ahmet Demir, Emin Karabulut, Dr. Münip Görgün, Ömer Saatçı , Mehmet Fahir Kayacan, Mahmut Kayacan, Nabi Sındıraç, Ali Bahçivan , ve Yaşar Hafız gibi bir çırpıda saydığım bu önden giden bizim can dostlarımızı. Yerleri doldurulması kabili kıyas olamaz bu dostlarımızın. Onlar iyi atlara binip, iyi diyarlara gittiler, bizi burada bırakarak. Tüm önden giden bu dostlara selam olsun.
Mehmet Dartar, senelerdir böbrek yetmezliğinden epeyce çekti. Bayramda aradım onu , konuştuk ; epeyce sohbet ettik. Önden giden tüm dostlara da birlikte dualar ettik. Onu ha gitti , ha gidecek diye ziyarete giden dostlarından çoğu ondan önce öte aleme hicret ettiler.O bugüne kadar yaşadı. Ecel gelmeyince ömür bitmiyor. Ecel gelince de işin yarıda kalmış, çocukların küçükmüş buna da bakılmıyor. İşte vadesi dolan yiğit dostum , dava arkadaşım , gönüldaşım Mehmet Dartar da ebedi diyara hicret etti bugün .
Ruhu şad olsun. Rabbim rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Rabbim merhametiyle yargılasın. Allah’ın: “ Rabbine dön “ emrine uydun, bugün yola çıktın sen. Yolun açık olsun dava ve yol arkadaşım güzel insan. Bizde bir gün uyacağız arkanızdan bu ilahi emre. Rabbim bizi orada korktuklarımızdan emin, sevdiklerimize de nail eylesin. .
Başta kederli evlatlarına, ailene , seni seven değerli tüm dost ve dava arkadaşlarına yüce Allah’tan sabırlar diliyorum.
İnna lillahi ve inna ileyhi raciün
İbrahim Halil ÇELİK
Dava ve Yol Arkadaşı