CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Ukrayna topraklarına yönelik askeri operasyon emri veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ve diğer sorumlular hakkında “İnsanlığa Karşı Suçlar”, “Soykırım”, “Uluslararası Hukuku İhlal” gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Tanal, Başsavcılık tarafından teslim alınan şikayet dilekçesinde, 2014 yılında Kırım’ın ilhakiyle başlayan Ukrayna ile Rusya arasındaki gerginliği, Rusya’nın Ukrayna’nın doğusunda yer alan Donbass Bölgesi’ndeki Rus yanlısı ayrılıkçılara verdiği desteği hatırlattı.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in, 21 Şubat 2022 tarihinde sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'ni ‘bağımsız devletler’ olarak tanıma planını açıkladığını dilekçesinde belirten Tanal, Putin’in söz konusu iki bölgeye de “barış gücü” adı altında asker göndermeye karar verdiğini bildirdiğini, Rusya ordusunun ilerleyerek sınırı geçtiğinin duyurulduğunu anımsattı.
SİVİLLERE SALDIRI SOYKIRIM SUÇU
Dilekçesinde, 23 Şubat 2022 Çarşamba gecesi ise Putin’in ‘askeri operasyon’ başlatılması talimatını dünyaya duyurduğunu ifade eden Tanal, Donbass Bölgesi’nin ardından başlatılan saldırıların Ukrayna’nın başkenti olan Kiev, Odessa, Harkov ve Lyiv başta olmak üzere ülkenin geneline yayıldığını vurguladı.
CHP’li vekil Mahmut Tanal’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilen suç duyurusu dilekçesinde, “Rusya ordusunun çatışma bölgesi içinde Ukrayna’nın sivil yerleşim yerlerine ayırım gözetmeksizin, füzelerle saldırdığı, Ukraynalı sivil vatandaşların Rusya uçakları tarafından hedef alındığı, Rus askerlerinin sivil yaşam alanlarını, evleri, hastaneleri, ekonomik altyapıyı hedeflediği ve ağır zararlara yol açtığı, Rusya’nın başlatmış olduğu saldırıların ilk gününden bu yana yüzlerce kişinin yaralandığı, onlarca kişinin hayatını kaybettiği” belirtildi.
Dilekçede, Rusya Federasyonu’nun Ukrayna'da yaşayan sivilleri hedef almasına yönelik operasyonların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 76. Maddesi kapsamında açıkça soykırım suçunu oluşturduğu kaydedildi.
İNSANLIĞA KARŞI SUÇ OLUŞTURDU
Şikayet dilekçesinde, yine Rusya Federasyonu’nun, Ukrayna’nın doğu bölgesinde Rusya yanlısı ayrılıkçılara destek vermesinin, yıllardır Rusya’nın desteklediği ayrılıkçılarla Ukrayna arasındaki çatışmaların devam etmesi ve Rus askeri güçlerinin 24 Şubat 2022 tarihinden itibaren sistematik bir şekilde Ukrayna topraklarına ve özellikle sivilleri hedef alarak saldırmasının, Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesi gereğince “insanlığa karşı suç” oluşturduğu kaydedildi.
CENEVRE SÖZLEMESİ HATIRLATMASI
İnsancıl hukukunun tüm ilkelerini ihlal eden Rusya’nın, Cenevre Sözleşmesi'ni de ihlal ettiğinin aktarıldığı dilekçede, ilgili sözleşmenin 3. maddesine, uluslararası hukuka aykırı davranan Rusya’nın nerede ve ne zaman olursa olsun, suçlu olduğu ve suçlu kalacağı vurgulandı.
RUSYA BM ANTLAŞMASI’NI DA İHLAL ETTİ
Dilekçede, Birleşmiş Milletler daimi üyesi olan Rusya Federasyonu’nun, yine BM üyesi olan Ukrayna’nın topraklarına ve sivil halkına saldırılarda bulunurken, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın “Tüm üyeler, uluslararası ilişkilerinde gerek herhangi bir başka devletin toprak bütünlüğüne ya da siyasal bağımsızlığa karşı, gerek Birleşmiş Milletler’in Amaçları ile bağdaşmayacak herhangi bir biçimde kuvvet kullanma tehdidine ya da kuvvet kullanılmasına başvurmaktan kaçınırlar” şeklinde düzenlenen 2. maddesinin 4 fıkrasını ihlal ettiğinin altı çizildi.
SAVAŞ HUKUKU HİÇE SAYILDI
Ayrıca savaşa girişmek için kabul edilebilir gerekçeleri ve savaş sırasında sergilenen davranışların sınırlarını belirlemek için uluslararası hukukun bir parçası olarak “savaş hukuku”nun belirlendiğine dikkat çekilen dilekçede, “Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya karşı gerçekleştirmiş olduğu operasyonlar, savaş hukukunun en temeli sayılan, askeri gereklilik, gereksiz acı ve ızdırabın önlenmesi ve orantılılık ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir. Zira askeri gereklilik ilkesine göre savaş, uluslararası hukukun yasaklayıcı hükümlerine aykırı olamaz. Yine savaşta insancıl davranışlar sergilenmesi zorunludur. Savaş hukuku kuralları çerçevesinde, hasta, yaralı, savaş esiri ve sivil halkın zarar görmemesi esastır. Savaşanlar, savaş hukuku kurallarını ihlal edemez” denildi.
İNSANCIL HUKUK VURGUSU
Birleşmiş Milletler çatısı altında geliştirilen İnsancıl Hukukun, her türlü silahlı çatışma ve benzeri sıcak gerginlik ortamında, sivil insanların korunmasını sağlayan hukuk olduğunun dile getirildiği şikayet dilekçesinde, şöyle devam edildi: “İnsancıl hukuk kuralları, silahlı çatışmalardan doğabilecek bütün zararların önlenmesi ve sivil halkın korunmasını sağlar. İnsancıl hukuk, hem uluslararası hem de uluslararası olmayan nitelikte, silahlı çatışmalardan kaynaklanan insani sorunları düzenlemeye yönelik oluşturulmuştur. İnsancıl hukukun temel ilkelerinin savaş ortamlarında da geçerli olduğu gerçeğinin akıllardan çıkarılmaması gerekmektedir. Yukarıda bahsedilen savaş hukukunun temel ilkeleri ve uluslararası insancıl hukuk ile ülkeler arasındaki çatışmalar sırasında gereksiz ölüm ve acıların yaşanması, savaş dışı kalmış kişiler ve sivil yerlerin hedef alınmasının engellenmesi amaçlanmıştır. Ancak Rusya Federasyonu savaş hukuku ilkeleri ve insancıl hukuku yok saymakta olup, Ukrayna’ya orantısız bir şekilde saldırılar gerçekleştirmektedir. Rusya Federasyonu, insan hakları ve insancıl hukuk kuralları dahil uluslararası hukukun amir hükümlerini ihlal etmektedir. Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya karşı gerçekleştirmiş olduğu operasyonlar haksızdır, insancıl hukuka aykırıdır.”
TCK MADDE 8’E GÖRE PUTİN TÜRKİYE’DE YARGILANABİLİR
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın imzasını taşıyan şikayet dilekçesinde, Rusya’nın uluslararası insancıl hukuku ve savaş hukukunu ihlal ederek, Ukrayna topraklarını ve özellikle sivil halkı hedef alan soykırım niteliğindeki saldırılarına daha fazla seyirci kalınmaması gerektiğine vurgu yapıldı.
Rusya Federasyonu yetkililerinin Ukrayna topraklarında işledikleri suçlar nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 8’inci maddesi uyarınca Türkiye’de yargılama yapılabileceğine dikkat çekilen dilekçede, “Sözü edilen insanlığa karşı suçlar, barışa karşı işlenen bir suç olması sebebiyle vatandaş olarak şikayet etme hakkım bulunmaktadır. İşbu sebeple Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya saldırılarında sorumluluğu olan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğu tarafıma hasıl olmuştur” değerlendirilmesi yapıldı.
Tanal, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan şüphelilerin tespiti ile haklarında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmasını talep etti.