CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal ile milletvekili arkadaşları tarafından engelli vatandaşların sorunlarının masaya yatırılması amacıyla TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi verildi.
Engelli yurttaşların maruz kaldıkları sorunların çözülmesi ve engelli bireylerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmelerini sağlamak maksadıyla hazırlandığı belirtilen önerge metninde, engelli vatandaşların eğitim, ulaşım, sağlık hizmetlerine erişim, işsizlik, istihdam ve ekonomik sorunlarının, maruz kaldıkları ayrımcılık ve her türlü şiddetin, çevreye uyumlarını engelleyen sosyal kültürel, fiziksel, psikolojik engellerin araştırılması gerektiğini altı çizildi.
ENGELLİLER BAŞKASINA MUHTAÇ OLMAMALI
Tanal ve diğer CHP’li arkadaşlarının imzasını taşıyan Meclis Araştırması önergesinin gerekçesinde, ülkemizdeki engelli birey sayısının, toplam nüfusun yüzde 12’si civarında olduğu belirtildi.
Gerekçede, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğu hatırlatılarak, devletin toplumsal dengeyi sağlama yükümlülüğüne dikkat çekildi.
“Bir kişinin engelli olması, onun diğer insanlar gibi yaşaması, her alanda başarılı olması için sorun olmamalıdır” denilen gerekçede, şöyle devam edildi: “Tüm engelli vatandaşlar başkasına gereksinim duymadan yaşamını sürdürebilmeli, başarılı olmalı, toplumdan dışlanmadan üreten, toplumsal yaşama katkıda bulunabilen kişiler olması gerekir. Ancak ne yazık ki engelli vatandaşlarımız hayatlarını idame ettirebilmeleri açısından birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır.”
YOKSULLAŞTIRAN ANLAYIŞ
Engelli bireylerin genel olarak aile, eğitim, toplumsal yaşama katılım, istihdam, ulaşım gibi alanlarda sorunlarla karşılaştıklarının dile getirildiği gerekçede, şunlara dikkat çekildi: “Eğitim sistemlerinin engelli vatandaşlarımıza uygun olmaması, akranları ile birlikte bütüncül bir şekilde eğitim almalarının önüne geçmektedir. Ayrıca eğitim kurumlarındaki fiziksel yetersizlikler, engelli vatandaşların eğitime ulaşmalarında yaşanan aksaklıklar kaliteli bir eğitim almalarının önüne geçmektedir. Yine engelli vatandaşlarımızın çalışma hayatında yaşamış oldukları toplumdan dışlanma, istihdam yetersizliği gibi sorunları bulunmaktadır. İşverenler, çalıştırma yükümlülüğü bulunduğu halde engelli birey çalıştırmaktansa ceza ödemeyi tercih etmektedirler. Bu durum ise engelli vatandaşlarımızın hem yoksullaşmasına hem de özgüvenlerini kaybetmelerine sebep olmaktadır.”
MUHTAÇLIK VE BAKIM AYLIĞI İŞKENCESİ
Önergenin gerekçesinde, her ne kadar engellilere muhtaçlık ve bakım aylığı bağlanıyor olsa da aylık bağlanabilmesinin zorlu şartların yerine getirilmesine bağlı olduğu vurgulandı. Ulaşımdaki fiziki engellerin, birçok vatandaşımızın evinden dışarı çıkamamasına sebep olduğuna dikkat çekildi.
Tüm bunların yanı sıra engelli vatandaşlarımız birçok sosyal ve kültürel alanda zorluklarla karşılaşmaktadır. Engelli vatandaşlar için sosyal ilişkilerden, kültürel ve toplumsal faaliyetlerden, temel hizmetlere erişimden, yakın çevreden ve iktisadi sahadan engellenmek karşılarına ikinci bir engel durumu olarak çıkmaktadır. Bu durum, engellilerin sosyal hayattan dışlanması olarak da ifade edilebilir.
ENGELLİ HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NİN BAĞLAYICILIĞI
TBMM tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 19. maddesinin aktarıldığı gerekçede, “söz konusu sözleşmenin, taraf devletleri, tüm engelli vatandaşların diğer vatandaşlarla eşit seçeneklere sahip olduğunu, toplum içinde yaşama hakkına sahip olduğunu kabul etme yükümlülüğü ile birlikte engellilerin bu haktan tam olarak yararlanmalarını, topluma tam dahil olmalarını ve katılmalarını kolaylaştırmak için etkili ve gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü getirdiği” hatırlatıldı.
Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde toplumun güçsüz kesimleri öncelikli olmak üzere, herkese insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşam seviyesinin sağlanması gerektiğinin belirtildiği gerekçede, Meclis’e sunulan önergeyle engelli bireylerin sorunlarının tespit edilmesinin, sorunların çözüme kavuşturulmasının, insan onuruna yakışır bir yaşam sürmelerinin sağlanmasının hedeflendiği kaydedildi.