Metiner sosyal medya hesabından yaptığı açıkamada;

Evvela milletvekilleri teşkilatlardan ellerini çekmelidir

İlçelerde ve illerde ilçe ve il başkanlarını emirleri altında gören yaklaşımlardan vazgeçmelidirler.

Teşkilatları kendi emrindeki aparatlar olarak gören tutumlardan kaçınmalıdırlar.

Tersine kendilerini teşkilatların emrinde olduklarını unutmamalıdırlar.

Aslolan teşkilattır.

Biz Reis’ten hep bunu duyduk.

Ama sahada ve hakikatte durum farklı.

Milletvekilleri ilçe ve il başkanlarını belirliyorlar. Yönetimlere kendine yakın adamları yerleştiriyorlar. Ve teşkilat başkanlarına ve teşkilatlara hükmediyorlar. Çoğu yerde realite bu.

Görüyorum duyuyorum: Yeni atanan il ve ilçelerin yönetimlerini de kendi aralarında adeta pay ediyorlar. 3 kili onun adamı 4 kişi filanın vs…

Belli ki kimsenin ders aldığı yok.

Milletten kopuk teşkilatlar ve teşkilatlar içinde onun adamı bunun adamı kavgası. Küçük taht oyunları. Bir sonraki seçime şahsi yatırım. Veya o ilin en güçlü ve belirleyici şahsı olma illeti.

Her yer böyledir her vekil böyle yapıyor demiyorum. Lakin çoğunlukla gördüğüm realite bu.

Gezip dolaştığımız yerlerde gözlemlediğimiz tablo bu.

O yüzden Reis’in bu duruma el koymasını hasseten diliyorum.

Milletvekilleri teşkilatlardan ellerini çekmeli.

Yani teşkilatları kendilerine göre belirleme veya teşkilatlara hükmetme anlayışından vazgeçirilmeli. Bir sistem kurulmalı.

Önerim şu:

Milletvekilleri önerilerini sunup geri çekilmeliler. Teşkilatların içişlerine karışmalılar. Karışmakta ısrarcı olanlar için de genel merkez gereğini yapmalıdır. Milletvekilleri seçim bölgelerinde teşkilatların emrinde olmalıdır. Teşkilat başkanlarının yaptığı programlar çerçevesinde hareket etmelidirler. Kendi başlarına hareket etmemelidirler. Hele de teşkilattan habersiz il ve ilçe programları yapmamalıdırlar.

Teşkilatlar milletvekilleri için bulundukları günlerde kapsamlı ve işlevsel programlar düzenlemelidir.

Milletle iç içelik her düzeyde ve her an sağlanmalıdır.

Milletvekillerinin teşkilat bağlarıyla beraber seçmenlerle olan bağları da kuvvetlendirilmelidir.

Sözde değil özde bu gerçekleştirilmelidir, Ve bütün bu etkinliklerin, görüşmelerin ve ziyaretlerin tümünü bizzat teşkilat başkanlarımız belirlemeli ve yürütmelidir.

Milletvekillerinin teşkilatlarda milletle buluşabilecekleri gün ve saatler belirlenmeli ve o programda milletin sorunları dinlenip anında çözüme kavuşturulmalıdır.

Teşkilatlar bu anlamda milletin sorunlarını anında çözme iradesine sahip olduklarını göstermelidirler.

Teşkilat milletle iç içe olmalı ve milletin sorunlarını çözebilme kudretine sahip olmalı.

Milletvekilleri teşkilatların ve dolaymilletin emrinde oldukları bilinciyle hareket etmeli.

Bu sağlanmazsa hem parti milletten kopar ve giderek vekillerin partisine dönüşür.

Bir o kadar da iktidar kavgalarının odağı haline gelir.

Hem de umut olmaktan çıkar. Eski bir milletvekili ve 15 yaşından beri hep teşkilat işleriyle uğraşan, dahası ilerleyen yaşına rağmen hala sahadan kopmayan biri olarak söylüyorum bunları.

Yeni bir yenilgi, siyaseten her şeyin sonu olabilir.

Testi kırılmasın diyedir işbu sözlerimiz, biline!