Şanlıurfa’da gerçekleştirilen “2023 Dünya Neolitik Kongresi Ön Tanıtım Sempozyumu”nun son gününde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı (TGA) işbirliğinde Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirilen “Taş Tepeler” adlı lansmana; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Şanlıurfa Milletvekili Zemzem Gülender Açanal, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, yerli ve yabancı akademisyenler, bilim adamları, basın mensupları ve davetliler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Göbeklitepe ile birlikte neolitik döneme ait 12 taş tepenin yedisinde kazı çalışmalarının devam ettiğini, diğer beş kazı alanında da en kısa sürede çalışmalara başlanacağı müjdesini vererek, “Anadolu’nun insanlık tarihine yaptığı katkının bilinmeyen hikâyelerine tercüman olacağız.” dedi.
Göbeklitepe ile birlikte arkeolojiyle ilgili bilinenlerin güncellendiğini belirten Bakan Ersoy, Şanlıurfa’da halen Göbeklitepe, Gürcütepe, Karahantepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe ve Yeni Mahalle Höyüğünde arkeolojik kazı çalışmalarının sürdüğünü, Ayanlar, Yoğunburç, Harbetsuvan, Kurt Tepesi ve Taşlı Tepe’den oluşan beş alanda daha kazı çalışmasını yakında başlatacaklarını ifade ederek, kazı alanı sayısının 20’nin üzerine çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Dünya ve insanlık tarihi açısından büyük önem taşıyan Şanlıurfa Nolitik Çağ Araştırmaları Projesine yurt içinden 8 üniversite, 12 kurum kuruluş ile beş ayrı ülkeden 8 farklı üniversite, 4 uluslararası akademi, ensitü ve müzeyi de dahil ettiklerini kaydeden Bakan Ersoy, Japonya, Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa ile geniş bir uluslararası yelpaze oluşturulduğunu söyledi.
“Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi”nin bugüne kadar Türkiye’de yapılmış en büyük ve kapsamlı arkeoloji projesi olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, “Başta Uluslararası Dünya Neolitik Kongresi olmak üzere çok sayıda uluslararası bilimsel toplantı ve etkinliklerin yanında, ziyaretçi karşılama ve tanıtım merkezleri, sergi ve çevre düzenleme projeleri, ulaşım ve altyapı düzenlemeleri gibi bir dizi uygulamayı da hayata geçireceğiz. Bütün bunlar için cari ve personel giderleri hariç 127 milyon lira tutarında bir kamu yatırımı öngörülmektedir. Bu rakam da projenin değeri ve önemi noktasında ciddi bir fikir vermektedir diye düşünüyorum. Ayrıca proje sürecinin ve çıktılarının güncel olarak paylaşılacağı bir web sitesi tasarlandı. Dünya bu toprakların rakipsiz kültürel değerlerine vakıf olacak ve tarihin akışını değiştiren dönüm noktalarına bizlerle birlikte şahitlik edecektir.” diye konuştu.
Vali Erin: Şanlıurfa’nın Potansiyelini ve Zenginliğini Tekrar Keşfettik
Şanlıurfa’ya ilgi ve desteklerinden dolayı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür eden Vali Abdullah Erin ise, Şanlıurfa’nın bir açık hava müzesi olduğunu belirterek, dünyanın ve Türkiye’nin sayılı zengin tarihi ve kültürel potansiyele sahip bir şehir olduğunu söyledi.
Şanlıurfa’daki bu büyük potansiyelin değerlendirilmesine yönelik son yirmi yılda çok önemli projeler gerçekleştirildiğini anımsatan Vali Erin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy sayesinde bu zenginliği ve potansiyeli tekrar keşfettiklerini dile getirerek, “Bu hazineye farklı açılardan bakabilme imkânı bulduk” dedi.
Göbeklitepe’deki stellerden bir örneğin New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) bahçesine kalıcı olarak yerleştirilmesini sağlayarak, Şanlıurfa’nın ve Türkiye’nin tanıtılmasında büyük bir katkı sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür eden Vali Erin, Şanlıurfa’nın binlerce yıllık tarihi mirası ve medeniyet birikimi hakkında bilgiler verdi.
Tarihin başlangıç noktası olan Şanlıurfa’nın, antik çağdan bugüne kadar birçok medeniyete ve inanca ev sahipliği yaptığını hatırlatan Vali Erin, “12 bin yıl önceki neolitik çağın mesajını dünyaya ve insanlığa taşıyan tek yerleşim yeri Şanlıurfa’dır.” dedi.
Şanlıurfa’nın turizm ekonomisinden yeteri kadar faydalanamadığını kaydeden Vali Erin, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde tüm kamu kuruluşları ve özel sektörün bu yöndeki eksiklikleri gidermek için çaba içerisinde olduğunu ifade etti.
Göbeklitepe’nin Şanlıurfa için bir çığır açtığını, 2019 yılının Göbeklitepe ilan edilmesiyle kentin ziyaretçi akınına uğradığını ve 1 milyon 150 binlik ziyaretçi rakamına ulaştığını hatırlatan Vali Erin, pandeminin kontrol altına alınmasıyla bu potansiyelin daha da büyüyeceğini öngörerek, hizmet sektörüne yönelik iyileştirme ve yatırım faaliyetlerine önem verdiklerini söyledi.
Başkan Beyazgül: Şanlıurfa 12 Bin Yıllık Birikimiyle Devam Etmiştir
Tarih sayfalarında 7 bin yıl öncesi varken, Şanlıurfa’daki keşiflerle bu tarihin 12 bin yıl öncesine taşındığını kaydeden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ise “Biz Şanlıurfalılar olarak biliyoruz ki, 12 bin yıl önce var olan bu şehir, 12 bin yıllık birikimiyle devam etmiştir. 12 bin yıl çeşitli medeniyetler yaşamış, çeşitli kültürlerin buraya vermiş olduğu birikim var. Göbeklitepe keşfedilmeden önce buraya gelenler, bu şehirde anlamadığımız bir derinlik var. Bu şehre geldiğimiz zaman gitmek istemiyoruz derlerdi.” diye konuştu.
12 bin yıl öncesinden bugüne taşınan değerlerin gastronomi, müzik, hoşgörü ve muhabbetin de olduğunu ifade eden Başkan Beyazgül, Şanlıurfa’nın Mısır Piramitleriyle yarışacağını ifade ederek, turizme yönelik hizmet sektöründe iyileştirmeler yapmaları gerektiğini belirterek, bu konuda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan destek talep etti.
Karahantepe arkeolojik kazılarını yürüten ekibin başında bulunan Prof. Dr. Necmi Karul da neolitik döneme ait bilinenlerin, bu bölgede yapılan kazılar sonucu değiştiğini ifade ederek, Şanlıurfa’da yürütülen kazı çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Halen Şanlıurfa’da 7 ayrı tepede kazı çalışması yürütüldüğünü ve uluslararası bir ekiple kazı çalışmalarının 12 noktada yapılmasını planladıklarını söyledi.
Türkiye’nin en önemli neolitik dönem uzmanlarından İstanbul Üniversitesi Tarih Öncesi Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Celal Özdoğan ise öğrencilik hayatında ilk katıldığı kazının Şanlıurfa’daki Biris Mezarlığı olduğunu ve çok kez Şanlıurfa’yı ziyaret ettiğini ifade ederek, “Neolitik dönem, uygarlığın kırılma noktasıdır. Dünyanın ezberi ilk defa 1978 yılında Nevali Çori'de kırıldı. Ezber orada bozuldu. Göbeklitepe bir daha bozdu, Karahantepe bir daha bozdu. Neolotik dönem dediğimiz
yerleşik yaşama geçiş sadece bu bölgede başlamıyor. Dünyanın farklı yerlerinde de başlıyor. Ancak Göbeklitepe'deki sonuçlar bütün bunların üzerine çıkıyor. Bunları anlatmamız gerekiyor. Bu yüzden 2023 yılında Şanlıurfa'da Dünya Neolotik Dönem Kongresi yapmaya karar verdik. Bu gerçekten Şanlıurfa'ya bilim dünyasının borcudur.” dedi.
Programda uluslararası katılımcılar adına bir konuşma yapan Rus Bilimler Akademisi - Sibirya Bölümü Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Andrei Tabarev de Şanlıurfa’daki neolitik döneme ait keşiflerin Türkiye ve dünya için büyük öneme sahip olduğunu belirterek, arkeoloji açısından devrim niteliğindeki keşiflerin uluslararası bir katılımla tanıtılmasından dolayı teşekkür etti.
Profesyonelce hazırlanmış görsel ve işitsel şölen halinde gerçekleşen Taş Tepeler lansmanı çerçevesinde, Karahantepe arkeolojik kazılarında ortaya çıkarılan ve taşınabilir halde olan 37 eser de Şanlıurfa Arkeoloji Müzesinde ilk kez ziyarete açıldı.
Program, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile beraberindekilerin Şanlıurfa Arkeoloji Müzesindeki Karahantepe ve Neolitik İnsan Sergisini ziyaret etmesiyle sona erdi.