Ortadoğululuk nedir bilir misiniz?
-Ölümü yüceltip güzel yaşamayı aşağılamak .
-Dini yüceltip bilime kayıtsız kalmak
-Lideri yüceltip, iyi sistem kurmayı aşağılamak
-İmanı yüceltip aklı aşağılamak .
-Duyguları yüceltip mantığı aşağılamak
-Müteahhiti yüceltip, mühendisi aşağılamak .
-İmamları yüceltip, filozofları aşağılamak
-Ev kadınlığını yüceltip, kariyer yapan kadını aşağılamak
-Kendi çocuklarını Amerika’da okutup, halk çocuklarını imam hatiplere zorlamak
-Sözü yüksek olanı değil, sesi yüksek olanı iyi lider sanmak .
-Kurumsal çözümler üretmek yerine, karizmatik lidere tapınmak
-Hatasından öğrenmek yerine, onunla duygusal bağ kurup hayatını bataklığa çevirmek .
-Başına gelene katkısını görmek yerine, hep dış güçleri suçlamak
-Kendi hayatında hiçbir başarısı yokken, sürekli atalarıyla övünmek .
-Sıkılmış bir yumruğun, açık bir elden daha güçlü olduğuna inanmak ORTADOĞULULUKTUR.
Ortadoğulular ülkelerinin sıkıcılığından kaçıp, nefes almak için turist olarak Türkiye'ye geliyor.
Türkiye'nin yöneticileri ise gittikçe ülkemizi Ortadoğululaştırıyor.
Birkaç yıldır, yılın yarısını yurt dışında geçiriyorum.
Yurt dışında, gittiğim en iyi restoranların en iyi yerlerinde hep Arap şeyhlerinin çocukları, yanlarında Rus sevgilileriyle oturduğunu görüyorum.
Kendi ülkelerini modernleştirmek yerine, modern ülkelerde hayatlarını yaşıyor, kendi halklarına da yüce dinimizi pazarlıyorlar.
Gidip, bu adamların ülkesinde, “bu adamlar size din merkezli yaşamayı övüyor ama kendileri son derece dünyevi yaşıyor” desem, beni o diktatörlerin polislerinden önce, o yoksul insanlar linç eder.
Bu açıklamayı kimseyi ikna etmek için yazmadım.
Mantığa inanmayan insanların mantıklı argümanlarla değiştirilemeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim.
Bu hayatta, bazıları akılla öğreniyor, bazıları acıyla.
Maalesef bu coğrafya, acıyla öğrenenlerin coğrafyası.
Benimki, sadece geleceğe dönük bir
“ben dememiş miydim” notu.
Bu topraklarda, her şeyin bir gün anlaşıldığını ama hep geç anlaşıldığını biliyorum.
Hepsi bir gün neyin ne olduğunu anlarlar, ama hep geç anlarlar!
Azgelişmişlerin kaderi iki kelimede saklıdır:
İDRAK GECİKMESİ!
Matbaanın 300 yıl geç geldiği bir toplumuz
"COĞRAFYA KADERDİR"
der, Ibni HALDUN, bizim kaderimiz de İDRAK GECİKMESİ!
Mümin SEKMAN
SOSYOLOG