1-Bugün sivil toplum alanında temel ve büyük bir sorun ile karşı karşıyayız. Şimdi soruyorum. 

Muhafazakar karakterli STK’larımız Ak Parti iktidarını doğru okudular mu?

Doğru okuyorlar mı?

Ak Parti öncesi,iktidarlardan ve merkezden,makamdan güçten,paradan uzak olunan dönemlerde, STK’ların hepimizin hayatında  bir yeri ve dokunuşu vardı.

Üstelikte şartlar çok çetin ve zordu.

2-Ak Parti öncesinde ve 28 Şubat sürecinde inanılmaz bir şekilde hakikat ve insan odaklı mücadele içinde olan STK’lar, topluma ve millete ait meselelerde kimi zaman sert,kimi zaman da naif yöntemlerle mücadele ettiler ve çözüm için mücadele içinde  oldular,

3-Özellikle merkezden uzak kalmanın öğrettiği dayanışma ruhu ile başörtüsü, İmam Hatipler,  insan yetiştirme ve insan gönlü kazanmak gibi birbirinden kıymetli çalışmalar yürüttüler.

Teşekkür ediyoruz ve unutulmuyorlar

Ne yazık ki, Ak Parti iktidarıyla birlikte gücü doğru okuyup sivil alanda kalmak yerine STK’larımızın resmileşme riski çok yüksek düzeyde kısacası eleştirdiklerimize benzeme riski çok yüksek düzeyde .

4-STK’lar ortak çabayla kurulan ve toplumsal sorunları çözme ve merkeze taşıma konusunda gönüllülük esasıyla çalışan yapılar olması gerekirken, CHP’nin tek parti iktidarındaki gibi tabandan kopuk, asıl meselelerden uzak bir egemenlik alanı inşa etme tehlikesi içinde bulunuyorlar.

5-Asıl vücut bulma hassasiyetleri ve hakikat alanında durması gereken STK’larımız neredeler? Bugün yaratılış gerçekliğini tahrip etme projelerine bile destek olan dindar görünümlü bir akıl ve sentetik oluşumlarla karşı karşıyız.

6-Dahası ortada bir nesil problemi varken, Türkiye’deki STK’ların ve dindarların, neo-liberalleştiği ve batının kavram ve ritüelleri üzerinden hareket ettiği bir süreci yaşıyoruz. STK’larımız Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın açtığı insan nesil yetiştirme sürecinde  neredeler?

7-Elbetteki son derece başarılı STK’larımız var ve onları istisna tutuyoruz. Birçok dernek ve vakıf, toplumsal sorunlar noktasında nerede durmaktadırlar?

Yoksa sürekli Sayın CB’mızın katılımı İle gerçekleşen toplantılarımı bekliyorlar ortaya bir irade koymak için.

Evet bugün kuşak tartışmaları,insan ve ailenin karşı karşıya kaldığı tehditler,

Sayın CB’mız Erdoğan’ın şahsında ülkemizin ve milletimizin kuşatılma ve içe çökertilme operasyonları,

Bağımsızlığımız başlıklarında bir araya gelerek ana eksende akıl birliği oluşturup mücadele stratejisi belirleyip her STK kendi alanında mücadele programı yapmayı düşünüyor mu?

8-Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde , devletin zenginleşme ve demokratikleşme çabası karşısında bütün yükü devlete bırakan ve devletin gücünden beslenen sivil toplum kuruluşlarımız verilen zorlu mücadele sürecinin neresinde bulunmaktadırlar? 

Neyi bekliyorlar?

9-Dünün bir çok baskı ve imkansızlığa rağmen samimiyet, gayret ve inançla çalışan mücadele azmi hayat tarzı haline gelmiş STK’ları bugünde dünden çok daha güçlü şekilde insan ve hakikat alanına çekilmeleri gerekmez mi ?