Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye hizmet etme imkânına kavuşmamızın ardından ilk yurt dışı ziyaretimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdim.
Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile görüşmemizde gündemimizdeki tüm konuları ayrıntılarıyla ele aldık. Kıbrıs meselesinde Türk tarafı her zaman yapıcı ve sonuç odaklı tutum benimsemiştir. Ada’nın kadim ve asli unsuru Kıbrıs Türklerinin haklı talepleri açık ve nettir. Kıbrıs Türk’ü asla azınlık olmamıştır, olmayacaktır.
Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi bizler için olmazsa olmazdır. Müzakere masasına dönülecekse bunun yolu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasından geçmektedir.
Kıbrıs Adası ve etrafındaki hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımı için Kıbrıs Türk tarafının sunduğu somut öneriler de hâlâ masadadır. Ada’daki kardeşlerimizin huzur ve güvenliği bizim huzur ve güvenliğimiz demektir. Ana vatan olarak tüm imkân ve kabiliyetlerimizle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanındayız. Samimi çözüm çabalarına desteğimizi sürdürürken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik katkılarımızı da artırarak devam ettireceğiz. Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz.