İbrahim Halil ÇELİK 

Adreslerimizi  birer birer kaybediyoruz. Bu adreslerimiz : Okyanuslarda yüzen   gemilere yol gösteren   deniz feneriler gibi ,  siyasi hayatımıza   yön veren  birer   fenerlerdi.    

       Siyasi hayatın okyanusunda  tek başına rota çizmek çok zordur. İnsanın ışığa ,   zırha , maddi ve manevi yoldaşlara ihtiyacın vardır bu yolculukta. . Bu yoldaşlar senin siyasi  hayatının can damarlarıdır. Bunlarla sen var olursun ve bunlarla sen insanların gönlerinde  taht kurarsın . Bu dostların  varlığı  ila  devam eder senin  siyasi geçmişin ve geleceğin. .“ Söyle dostunu,  senin kim olduğunu söyleyeyim !”  demiş ecdadımız. 

      İşte benim siyasi hayatımın bir feneri daha  söndü bugün . Nice  Fenerlerimiz daha   önce de sönmüştü bu dünyada!. Ölüm haberini duyunca  Mehmet Emin Karabulut abimin;   ben  birden dünü düşündüm. Ta seneler öncesine daldım.  Rahmetliyi tanıdığım o delikanlılık günlerinden  beri hayatı  film şeridi gibi  geçti gözlerimin önünden. 

      Kamberiye mahallesinin karayağız delikanlısı, benim daha Güli Hoca’ya ;  Kur’ an cüzü boynunda okumaya giderken o,  mahallenin yiğidi idi. Bedendibi mahallesinde idi bizim evimiz. Hocaya giderken Karakoyun Deresini geçmek zorundaydım. Kamberiye Mahallenin sesi kulağına gelmiş  Hüsiyeni Elo’su, Çulhacı Cemal ‘ı, Seyfettin Sucu’su ile Çölkesen kardeşlerin içinde Emin Karabulut’un yeri  bir başka idi . O , Beğari  ailesin yiğit evladı idi. Müşfik  ve  gözükara tam bir kabadayı idi. Onunla  o günlerde  başladı dostluğumuz . . O günden bu güne  , dosttuk değerli ağabeyimle.  Bugün o,  öte aleme sefere  çıktı dostlarının yanına  , ölümsüzlük alemine.  Selam olsun  bizden  o önden  giden tüm  gönül erlerine. .  .

      Çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun Aziz ağabeyimin. Soyadı Karabulut idi ama o , bir umuttu benim için. Dostunun dostu , dostuna güven   ve düşmanına  da korku salardı. Vadinde bulunmaya çok önem verirdi. “ Söz ağızdan çıktı mı o söz seni bağlar ? “der , dururdu. . 

      Günü  geldi  onunla omuz omuza birlikte siyaset yaptık Refah Partisinde. Daha evveliyatıda    vardı onunla   siyasi geçmişimizin. Ama bizzat Refah  Partisi saflarında yanımda dağ gibi duran abimlerimden biri   idi Mehmet Emin Karabulut. Şevket Denek, Sabri Tepe, Şevki Hafız , Mehmet Gerger, Ömer Saatçı ile olan gönül köprülerinden hiç bir dem vaz geçmedik.   Çok fırtınalı günlerde bana yol gösterenlerden  biri de o olmuştur.    Siyaset Okyanusu fırtınasız geçmez. Ama hep fenerler yol gösterir  o karanlık günlerde. 

       Şimdi bir çırpıda  hatırladığım önden giden   Ağabeylerim ve Aziz dostlarımdan Mehmet Gerger, Sabri Tepe, Hüseyin Coşkunlar ,Remzi Küçük , Kemal Kayacan, Mahmut Keşküş , Bakır Yavuz , Mehmet Ali Olgun,  Ahmet  Beden, Şevket Denek,Şevki Hafız , Ömer Saatçı , İlyas Badıllı, Kemal Gergerli, İbrahim Dörtkardeş ve şimdi de Mehmet Emin Karabulut’ta   yürüdü Hakkın emrine uyarak öte aleme. Birgün sıra gelecek bizimde  bu bedene. Ruhları şad olsun. 

     Rabbim  rahmet eylesin,  Oto Alım Satım Sitesini  kurarken gösterdiği yiğitliği asla unutamam.  Benim  her Urfa’ya gelişte rahatlıkla onun o engin hoşgörüsü ve cömertliğine sığınarak  dostlarımla sofrasına oturduğumuzu nasıl unuturum. Direkt sözlerini insanların yüzüne çekinmeden söylemesi hiç  gider mi gözlerimin önünden?.

       Kardeşim  ve ezeli dostum Adil Saraç, Hüseyin  Çelik ve oğlum Muhammet Fatih ile en son bir defa   daha sofrasına konuk olmuş idik. Yine  o performansından hiç bir şey kaybetmemiş idi. Oturduğu koltuğu doldurmuş gerek evlatlarına , damadı ve gönüldaşım Mustafa Dişli’ye ve gerekse  orada bulunan bizlere  o dik duruşuyla   hak bildiği doğruları kılıç gibi o savuruyordu. Onunla öyle anılarımız vardır ki,  şimdi sırası değil. 

 Dede Osman’ın sıra odasındaki   tüm dostları onun bu yiğitliğine  şahittirler. Hayatta kalan tüm dostlara   bu gidişler  birer  ibret olmalıdır. Gönül Fenerimiz Dede Osman’ın bu  gönül halkasına dahil olanlara  selam olsun. Cenazeye iştirak edemeyeceğimden üzüntüm büyüktür.  

     Yarın  Ankara’da ölümünün birinci  seneyi devriyesinde  dostum  kardeşim ve Erbakan Hocamın yıllar yılı yanında bulunmuş büyük gazeteci Ferhat Koç’un ,  Türkiye Yazarlar Birliğinde onu anma toplantısında önceden ilan edilmiş konuşmacıyım.   Üzüntüm büyüktür. Şimdi bedenim burda ama  ruhum ;   dostum, dava  yoldaşım, sahavet  ve yiğitlik örneği  muhterem ağabeyim Mehmet Emin Karabulut’un  yanındadır. 

     O ölümsüzlük aleminde günü gelince bizde  o  tüm dostlarla buluşacağız  elbet.   

     Bu cennet yurduna göçte  Rabbim yar ve yardımcısı olsun onun. 

      Başta kederli evlatlarına, ailesine,  siyasi camiaya ve tüm  gönül dostlarına Yüce Allah’tan sabırlar diliyorum. 

      İnna lillahi ve inna ileyhi raciün