Dobra Dobra Haber Gerçek Haberin Kaynağı

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Kategori : GÜNCEL
Haberin Tarihi :   03 Kasım 2021 - 04:17

Çelik "Bir Eğitim Sevdalısı : Kadim Dost Nuri Gökalp"

Büyüt
Küçült
Çelik Bir Eğitim Sevdalısı : Kadim Dost  Nuri
İbrahim Halil Çelik " Allah rahmet eylesin ve mekanınız cennet olsun muhterem ağabeyim.nna lillahi ve inna ileyhi raciün."

Bir Eğitim Sevdalısı : Kadim Dost  Nuri Gökalp 

İbrahim Halil ÇELİK 

      İznik’te  tüm insanlığı yeniden  ayağa kaldıracak eğitimimizin  izini süren, yeni bir proje için  Koronalı günlerinin  onulmaz bu  pandemi sürecinde bile  çalışmasına   asude bir ortamda  devam ediyordu Nuri ağabeyim .

       Beni ve Hulusi Yüksekdağ kardeşimi de oraya ısrarla davet ediyordu. Gitmeye niyetimiz vardı. Ama nasip olmadı ! Orada bu amansız hastalığa yakalandığını duyduk. Çok üzüldük. İstanbul’a getirdiler. Hastahanede yatarken  onu fazla  yormamak şartıyla;  geçmiş olsun diye sesini duydum. Ona şifa vermesi  İçin yüce  Şafiiden niyazlarda bulunup, hep  dualar ettik.  Ama ömürü bu kadermiş. Bugün bile sorarken ağabeyimi;   oğlu Ziya’ dan , ayağa kalkacak ve onunla  bir an önce birlikte olacağımızı umuyordum. Heyhat! 

       Meğer o, bu görüştüğümüz saatte   öte aleme sefere hazırlanıyormuş. Ölümsüzlük alemine yürüdüğünü Ziya Badur’un sitesindeki  dostum Nezir Demircan’ın yazısından okudum. Haberi görünce nutkum tutuldu. Ellerim yanıma düştü. Daha yüzlerce köye İlim ocağı  olan kütüphaneleri kuracak ve İlim meşalesi kitaplarını  da gönderecekti. Daha bir araya gelip  onunla ne güzel hülyalar kuracaktık ? Onun  bu umudu yarınlarımızı kuşatacak ve nice güzel eserlere  imza atacaktık.    

     Nuri Gökalp ağabey tüm hayatını adeta eğitim  konusuna  vakfetmişti.  Eğitim meselesi onun İçin tüm meselelerin başı idi. Maarif meselemizi bu kadar  özümseyerek  onun gibi anlatan az insan vardır benim tanıdığım.  O,  Mezopotamya’nın   kadim kenti Midyat’ta doğup bu toprakların çocuklarına gözü gibi koruduğu  özel kütüphanesini ( Mardin Artukoğlu Üniversitesine )  hibe eden bir eğitim dervişi idi. Abdülkadir Karahan Hocam kitaplarını Urfa’ya, İhsan Süreyya Sırma Hocamın ise  Siirt’e  hibe eden ilk gönül erleri idiler.  Sağlığında Kurduğu Vakıfı ;  onun bu emellerini yerine getirecek;  İlim sevdalısı evlatlarınca  bu davası  devam edecektir  muhterem ağabeyimin. 

      O , eğitimle bir  millettin adam olacağına yürekten inanan  mümin bir  İlim elçisi idi.  O,  Fatih’teki  güzelim kütüphanesini nasıl kurduğunu ve onu nasıl tanzim ettiğini en iyi bilenlerdenim. O mekanda az mı ağırlandık değerli dostlarıyla? . O mekanda ne sohbetler, ne münakaşalar ve de ne  münazaralar yapılırdı ? Bu güzel  mekanda bulunan unutulmaz dostlarının adlarını saymakla bitiremem. Ancak bir kaçını anmadan  da geçemem. Başta muhterem hocam Halil Gönenç, İhsan Süreyya Sırma , Nazif Hoca, Nihat Armağan, Bayram Karaçor, Hulusi Yüksekdağ, Mehmet, Okay, İbrahim Karaca, Hafız Abdülkadir Polat, Şaban  Polat, Ali Kemal Temizer, İbrahim Halil Çelik, Orhan Demirtaş, Hikmet Sırma, Ahmet Bahçivan ve  daha nice dostları.  Daha kimler , daha  kimler;   bunları birer birer yazamam şimdi bunları .  Çok görkemli sofralara sahne oldu bu mekan.!  Bu mekan hem İlim sofralarına  , hem de yörenin  taamlarını   tüm ihtişamlarıyla  birer  birer sergileyen  o unutulmaz   ulu sofralara  şahid oldu yıllarca .

      Nice İlim adamlarını,  nice siyaset  erbablarını ve nice  fikir insanlarını çoğu kez   ağırladı  durdu bu mekan !   Orası sanki bir fikir ve siyaset  akademisi idi. Şimdi orası da bizim kalbimiz gibi yetim kaldı. Sofrasının açık ucu ; onun bu unutulmaz ziyafetlerini yad edip durmaktadır sanırım şimdi. 

     Onun bu seksen bir yıllık ömrü  öğretmenlikte  , idarecilikte, gerek siyasette ve de gerekse yazarlıkla  dolu dolu geçti. Çok öğrenci yetiştirdi O . Ev sohbetlerini , iftar sofralarını unutmak mümkün mü muhterem ağabeyimin. Dostlarının her dem kalplerinde yerini alan bir gönül insanı idi Nuri  Gökalp ağabeyim. Yokluğun bize daha çok hüzün verecektir. Alışmak zor olacak tüm  dostlarına bu ayrılığın.  Ancak İmanımız içimizi ışıtacak. . Ölüm zira hiçlik değil ; varılması gereken  vuslat yurdunun tezkeresidir. . 

      Hayatın bizi imtihan ettiği şu günlerde;  peş peşe dostlarımız  ayrılıyor aramızdan. Daha dün denilecek kadar kısa bir demde Yaşar Bağdatlı , dili dadlı  ağabeyimiz de göçtü bu fani alemden. Allah rahmet eylesin ve önden giden tüm dostlara selam olsun. 

       Ölümsüzlük  diyarı,  bizim asli vatanımızdır. Hepimiz döneceğiz elbet bir gün o asli vatanımıza. Cennet;  dedemizden  bize kalan mirasımızdır.  İnşaAllah birgün buluşuruz bu asli vatanımızda hep birlikte. 

      Koronavirüs belasının ilk dehşetli demlerinde,  herkes eve kapanmışken, onun İstanbuldaki  tüm kadim dostlarına ve benim gibi taşradakilerine   ta evlerine , sanki birlikteymişiz gibi  taam servis yaptığını nasıl unutabiliriz ? Kim düşünebilirdi ondan başka   bu alicenaplığı ?  Başka bir örneği var mı bunun acaba ülkemizde ?  Sanmam! Tek örnektir bu bence.  

    Uzaklık onun için mesafe değil, gönül uzaklığı idi. Gönlü aynı dava için çarpanlara  uzaklık yoktur onun defterinde. Onun ufku çok geniş idi. Gönlü onun  hala delikanlılığını yaşıyor gibi idi. O,  Kadim topraklar üzerinde yaşayan medeniyetlerin izlerini taşırdı  adeta sinesinde. O, mümin  , muvvahid  ve emin bir siyasetçi idi. 

     Gerek Turgut Özal ile olan  o siyaset arenasındaki kavi dostluğu ve  gerekse çok kıymet verdiği ANAP İstanbul il başkanı  Eymen Topbaş’la olan muhabbeti konuşulurdu siyaset mahfillerinde. İşte onu tanıyan tüm dostları bunu asla unutmazlardı. 

     Nuri ağabey , Yurtdışında sürgündeki  günlerimde beni ziyarete gelen ender dostlarımdan biri idi. O,  Rahmetli Hafız Abdülkadir Polat ağabey , İhsan Süreyya Sırma Hocam ve rahmetli Nazif Hocam  ile  Beşir Atalay‘la beni ziyarete gelmişlerdi ta Avusturya’ya. Viyana da ne güzel günlerimiz geçmişti onlarla.   Viyana’daki gönül dostlarımızla  bu Anadoludan gelen  ulu çınarlarla ne hasretler gidermiştik o günlerde. O, sohbeti tatlı ve  sahaveti dillere destan bir İrfan eri, iyi bir muallim  ve erdem timsali  bir siyasi  ağabeyimiz idi. Erdem Bayazıt ile iyi dost idiler. Aynı dönemde mebusluk yaptılar ikisi.  

       Yarınlar Kimin? Yarınlar benim diyen İstikbal Yıldızı ile  Okumanın Sırına eren ve Sevgi’yi de gönüllere nakşeden yüce gönüllü biri idi.  Nuri Gökalp ağabeyim Çözümü : Yetişmiş İnsanlarda  gören ulu bir çınar  idi. 

        Bugün onun  vefat haberi beni derinden yaraladı. Okuyunca  haberi , ağzımın tadını kaçtı. Çok üzüldüm !. Hüznü yüreğimi yaktı. Onun o   müşfik tavrı ve bitmez azmi  beni diri tutacaktır.    

       Nuri ağabeyin uzun hatıraları böyle sığmaz bir kaç satıra. Zira onun unutulmaz  güleç yüzü ve insanları  yürekten saran  o sıcaklığı nasıl unutulur ki ?  Her dem  benim gönül aynamda gülecek sizin o güleç,  güzel yüzünüz . 

        Başta kederli  evlatlarınıza ,  geniş ailenize, yetiştirdiğiniz tüm, talebelerinize   ve sizi   yürekten  seven can  dostlarınıza ,  Yüce Allah’tan sabırlar diliyorum. 

        Allah rahmet eylesin ve mekanınız  cennet olsun muhterem ağabeyim. 

        İnna lillahi ve inna ileyhi raciün.



Sayfayı Yazdır
Print Friendly / PDF
Sosyal Paylaşım
Google
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Son Yorumlar
Jocelyne peiffer
PLEASE HELP street cats
Deftere Yaz
Ziyaretçi Defteri
Düşünce ve Önerilerinizi bizimle paylaşın.
1. LİG PUAN DURUMU
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Dobra Dobra Haber Gerçek Haberin Kaynağı | https://www.dobradobrahaber.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024