Harun Reşid bir ramazan günü Behlül Dânâ'ya şöyle tembih etti:
–Akşam namazında camiye git, namaza gelen herkesi iftara davet et.
Akşam oldu, namazlar kılındı. Namazın akabinde Behlül Dânâ 5–10 kişilik küçük bir grupla çıkageldi. Harun Reşid buna çok şaşırdı. Zira kalabalık bir grup bekliyordu.
–Behlül bunlar kim? Ben sana namaza gelen herkesi saraya iftara çağır diye tembih etmedim mi? Sen o kadar cemaatin arasından bir sofralık bile adam getirmemişsin, deyince Behlül cevap verdi:
–Sultanım, siz bana camiye gelenleri değil; namaza gelenleri iftara çağır dediniz. Namazdan sonra bendeniz cami kapısında durdum. Çıkan herkese imamın namaz kıldırırken hangi sûreyi okuduğunu sordum. Fakat çoğu bilemedi. İşte yalnız bu getirdiğim kişiler bildi. Camiye gelen çoktu; ama namaza gelen demek ki, yalnız bunlarmış."
Halife Harun Reşid'in üvey kardeşi olduğu rivayet edilen Behlül Dânâ Hazretleri bir gün etrafta kimseler yokken, Harun Reşid'in taht odasını boş buldu ve onun tahtına geçip oturdu. Henüz birkaç dakika oturmamıştı ki, onu sarayın hizmetçileri gördüler. Hemen alelacele Behlül Dânâ Hazretleri'ni tahttan indirdikleri gibi bir de temiz dayak attılar... Bunun üzerine Behlül ağlamaya başladı. O anda Harun Reşid makamına gelerek Behlül'ün ağladığını görünce, onun neden ağladığını sordu. Oradakiler Behlül'ün büyük ve affedilmez bir hata ettiğini, yalnızca Halife'ye ait bir makam olan tahta çıkıp oturduğunu, bunun için kendilerinin de onu tahttan indirip dövdüklerini söylediler.
Tabiî Harun Reşid, Behlül'ün böyle ağlamasına üzülerek:
–Böyle bir sebepten dolayı adamcağız böylesine ağlatacak kadar dövülür mü? deyip, adamlarını azarladı.
Bunun üzerine Behlül Dânâ Hazretleri Harun Reşid'e:
–Adamlarına kızmana gerek yok. Ben, onlar beni dövdüler diye ağlamıyorum. Ben birkaç dakika tahta çıkmakla bu kadar dayak yedim, oysa sen hep tahtta oturuyorsun. Bu durumda yarın senin hâlin ne olacak, kim bilir ne kadar dayak yiyeceksin diye düşündüm de onun için ağlıyorum, dedi.
Bu sözler Harun Reşid'in gözlerini yaşarttı:.
–O hâlde nasıl hareket edersem, kurtulurum, onu söyle! dedi. Behlül Dânâ Hazretleri de şu nasihatte bulundu:
–Adaletle hükmet, kimseyi incitme. Millet senden memnun olup sana dua etsinler. Ancak o zaman kurtulursun.
Kötülük Dünyada degil Kişinin yüreginde dir Rabbim islah eylesin.