Bakan Soylu'nun açıklamalarının satır başları:
Bizim etrafımızdaki coğrafyada ne oluyor? Bunu bir değerlendirmek lazım. 21. asrın başında Türkiye kendine bir yol çizdi. 21. asrın başında Türkiye sadece kendi coğrafyasında değil, etrafındaki ülkelere de destek olarak bir yürüyüş yapıyor. Dünyada kendine ait bir olumsuzluk, bir yönsüzlük bir karmaşıklık içinde. 300 yıl önce dünyanın liderliği Batı'ya geçti. Yani Osmanlı, kendi egemenlik alanından Batı'ya kaptırdı. 1. Dünya Savaşı'nın en önemli sebeplerinden biri sömürge sıkışmasıdır. 1940-1941'de yeniden bir sıkışma başladı. Bundan sonra yine bir sıkışma yaşanması sonucu İkinci Dünya Savaşı meydana geldi. Sonra Soğuk Savaş dönemi başladı. Dünya bir umutsuzluk girdabı içinde ve bu noktada sömürge sıkışmışlığın atlatılması gerekiyor. Problemin İslam ülkelerine ve Orta doğu'ya ve maliyetine yıkmak istediler. Ancak bu noktada Avrupa ülkeleri kendi dengelerini kaybettiler.
21.asırda bunu iyi okuyan Recep Tayyip Erdoğan ve halkı geçmişte yaşanan olaylardan ders alarak altyapısını ciddi şekilde geliştirdi. Bu Libya'ya, Azerbaycan'a umut oldu. Türkiye'nin bugünkü ekonomik büyüklüğü bugünkü altyapımızın karşılığı değil. Batı Türkiye'yi bir girdaba sürüklemek istiyor ve bu çok sayıda değerleri yok ederek yapmak istiyor. Aramızdaki batı ve dünya ile fark şudur. Bizim dinimiz umutsuzluğu reddeder. Türkiye'de de umutsuzluğu aşılamaya çalışanlar da var. Ama Türkiye buna müsaade etmiyor. Türkiye'yi ekonomik saldırılarla umutsuzluk girdabına almak istiyorlar. Bunu terörle, kendi kültürümüze uymayan şeylerle yapmaya çalışıyorlar.
Türkiye niçin kapasitesi genişlemesin, niçin İHA'sı, uçağı olmasın? İstanbul Havalimanı'nın olmasını da istemediler. Çünkü Türkiye'nin büyümesini merkez olmasını istemediler. Almanya daha cazip çünkü. Şimdi nereden Türkiye'yi bozacaklar? Etrafındaki coğrafyadan. Türkiye'nin büyümesini, insan kaynağını gelişmesini her fırsatta etkilemeye çalıştılar. Türkiye'nin özgüvenini kaybetmesine yönelik içerideki aparatlarıyla çalışmalar yürüttüler. İçerideki aparatların etkili olmamasının nedeni Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Şimdi tek dertleri, biz kendi meselelerimizle uğraşırken, "Türkiye nasıl böyle bir duruma geldi?" diye telaş içerisindeler. Bugün biz sadece bir takım somut saldırılarla karşı karşıya değiliz. Manipülasyon, spekülasyonlarla da ciddi bir şekilde karşı karşıyayız. Tüm bunları yaşadığımızda karşı karşıya kaldığımız en ufak bir olayda, büyük bir karamsar tablo oluşturulmaya çalışılıyor.
Avrupa, kendisini bu kadar yükseltmiş ülkeler, bizim en uçta dediğimiz marjinallerin etkisi altındadır. Mesela Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la ziyaretimizde Alman Cumhurbaşkanı, en marjinal gruplarının sözlerini söylediğine şahit oldum. Marjinallerin etkisiyle direkt karşı karşıyayız. Bugün Avrupa'daki çatışmaların, doyumsuzluğun temeli marjinallerin ortaya koyma çalıştığı fikirler yüzündendir.
Türkiye'nin yapısını esasında 1960 darbesi bozdu. 70-80 arasında buna müsaade etmediler. 80'de yeniden bir darbe dinamiğini devreye sokturlar. Türkiye tam düşünmeye başladı, ekonomi ve büyüme adımlarını atmak için çaba sarf ediyor, darbe oluyor. Darbe dinamiğinin esası milletin iradesini hiçe saymaktır. Ne zaman AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan bunu yemedi, meseleyi tersine döndürmüş oldu.
Bu darbe dinamikleri kimin işine yaradı Türkiye'de? Benim işime yaramadı. Ekonomik ve mali olarak beni çökertti. Elimizdeki ne kadar koz varsa bunları verdik, bizi kendi içerimizde ulusal bir hale döndürdüler. Onun için bugün bunları görüp de, Başbakan'ın idam edildiğini görüp de, yüzde 8 binlik gecelik faizleri görüp de bugün bu devrimleri gerçekleştirmek kolay değil. Türkiye 21. yüzyılda devrim gerçekleştirmiştir. Gerçekleştirmeye de devam edeceğiz.
Türkiye terörle mücadele konusunda milletiyle devletiyle her zaman bir bütün olmuştur. Ve terörün kendi ülkesine ne zarar verebileceğini her zaman görmüştür. Bazen uluslararası sistem boğazına çökmüştür harekete edemez hale gelmiştir. Ne zaman uluslararası sistemden kurtuluruz, terör örgütlerine gereken dersi veririz. Bugün terörle mücadele ediyorsak, savunma sanayinin yüzde 20'lerden 70'lere gelmesi önemli bir paya sahiptir.
Şimdi kendi mühimmatlarımızı üretiyoruz. Emniyetimiz şimdi ATAK helikopteri var. Jandarma'nın da aynı şekilde.
Terörle mücadelenin başka unsurları da var. Halk var vatandaş var. Halkımızın vatandaşımızın desteği önemli. Birçok kayıp verebilirsiniz, ancak devlet bunu kazanır. Buradaki mesele şudur. Bir, Doğu ve Güneydoğu makus talihini yenemez. Ülkenizin batısını geliştirdiğiniz gibi doğusunu da geliştirmeniz gerekli. Bütün bunları yaparsanız siz, terörle mücadeleyi bir noktaya taşıyabilirsiniz. Diyarbakır'ın caddeleri Paris'ten, Londra'dan farklı değil. Terörün arkasında istismar edilecek alanları kapatıyorsunuz.
Terörün hikayesi bir günde bitmiyor. Çukur barikat olayları var. Şırnak merkez, Nusaybin, Kızıltepe yıkıldı. Onlar yıktılar, Türkiye bunların daha iyisini yaptı. Biz insanlara şu umudu verdik; Size umutsuzluk hakkı vermiyoruz, size geniş bir gelecek veriyoruz. Kim sizin Kürtlüğünüzü istismar ediyorsa, istismar alanlarını da kapatıyoruz.
15 Temmuz bizim için milat oldu. Sebebi, artık istihbaratınızı yönlendirmeye çalışanlar, doğru bilgiyi size yanlış aktarmaya çalışanlar artık yok.
1979'da PKK 120 kadro elemanıyla Suriye'ye geçti. Neden? Çünkü orada kendisini eğitmek, felsefesini tam anlamıyla eğitmek, ondan sonraki hedeflerini gerçekleştirmek için. Daha sonra Haftanin, Metine ve Zap, Avaşin-Basyan ve Hakurk'a geçtiler.
Hakurk, bu gölgeye girebilmeyi hemen temin eder. Buradan aynı zamanda, Kandil ve Sincar'a da direkt geçilebiliyor. Gara neyi ifade ediyor? Kandil koridoru, Suriye koridoru, Sincar koridorunun geçiş alanı Gara'dır. Gara'nın ikinci önemli özelliği ise, PKK'nın tüm eğitim merkezli buradadır. Gara, savunulması çok kolay bir alandır, tepeleri olan bir alandır.
Türkiye'deki terörist sayısı 300'ün altına indi. Türkiye'de girilmedik alan bırakmadık. Başlarını çıkartamıyorlar. Son 4 yılda terörist sayısı yüzde 88 azaldı. İçeride basmadık yer bırakmadık. Sadece teröristle değil, terörün finansmanıyla da uğraştık. Tamamiyle terörü finanse eden, lojistik destek sağlayan anlayışa da darbe vurduk.
Gara'nın altında bir Lelikan suyu var. Bu suyun ötesi düzlüktür. Orada terörist olmaz. Bizim temel amacımız orada terör örgütünün yaşam alanlarını, lojistik alanlarını, eğitim alanlarını kaldırmak. Gara'da bunu yaptığınız andan itibaren kalbe girmişsiniz demektir. TSK'nın yaptığı operasyon tam olarak budur. Hedefimiz terör örgütünün yuvalarını imha etmek. Gara esas olarak oranın merkezi. O eğitim alanlarını bertaraf etmemiz, aktarım merkezlerinin kalbine girmemiz, terör örgütünün en büyük sıkıntısıdır.
İran'da 525, Irak'ta 2750 terörist olduğunu değerlendiriyoruz. Bunlar kadro teröristtir. Bunlar PKK'nın uzun yıllardır asli kadrosundadır. Suriye'deki 15.500 teröristin bir kısmı ailelerinden korkutularak alınıyor. 20 binin 15 bini de daha ziyade Suriye'de daha çok gördüğümüz, çocukların alınıp, her aileden bir kişinin alınıp, belli ücretlere verilerek bir yekün oluşturuyorlar. Bu bizim çok rahat bir şekilde baş edebileceğimiz ve yok edebileceğimiz bir örgüt.
Türkiye bir taraftan Fırat Kalkanı 2 bin, ikincisi Zeytin Dalı 2 bin kilometre ardından Barış Pınarı Harekatı 4 bin kilometre. Toplam 8 bin kilometre alan. Türkiye böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedeflediği konsepti gerçekleştirdi. Bu alanlara Türkiye'nin girilmesi istenmiyordu. ABD ve Avrupa bu alanlardan Türkiye'yi kısıtlayacaktı. Hareket alanının daraltacaklardı. Biz bugün oradayız. Orada olduğumuz için bugün Türkiye'de huzur var.
Merasim Sokak saldırısı, Reina katliamı... Siz sınırınızın ötesinde olmazsanız bunları 50 yıl sonra yine önünüze koyarlar.
ABD'nin Gara açıklaması kabul edilemez. 15 Temmuz'da da aynısını yaptılar. Senin muhattabın NATO müttefikin olan Türkiye'nin söylediğidir. Bir terör örgütü değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız hemen cevabını verdi. Dışişleri'ne çağrıldı. Videolar ve fotoğraflar gösterilince hemen cevap alındı. Ama büyük devlet böyle yapmamalı. Burada elbetteki Avrupa'nın sessizliği ve Avrupa'nın bu konudaki meseleyi ilk önce izleyelim de son değerlendirelim tavrı da bir tara kaydedilmesi gereken bir tavır olmalıdır.
Gara'da daha işimiz bitmedi. Metina'da ve Hakurk'ta ne yaptıysak Gara'da da aynısını yapacağız. Terör örgütünün kendisini idare ettiğini düşündüğü yer Kandil'dir. Terör örgütü ahlaksız bir yapıdadır. Terör örgütünün namussuz elebaşları 18 yaşındaki çocuklara tecavüz ettiği, onları alıp Mahmur'a görüterek terörist olarak eğitiyorlar.
Irak'ın, Suriye'nin bütünlüğüne saygılıyız. Ama oradan ülkemizi bölmek, paralamak için ellerinden gelenleri yapanlara da müsamaha gösteremeyiz. Bizim milletimizde borcumuzdur.
Sayın Bahçeli'nin de ortaya koyduğu fikir, eylem duruş ve Türkiye'nin geleceğine düşünceleri bizim için önemlidir. Bu bir Türkiye iddiasıdır. Bahçeli, büyük Türkiye iddiasını çok güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.
Benim bir ahdım vardı. Eren'i şehit edenleri mezarı başında asmak ahdımdı. Verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın. Çekin sayın Cumhurbaşkanımızı bu sistemin arkasından. Bakın bize bir adım attırırlar mı? Hayatta attırmazlar. Çok büyük bir güçle mücadele ediyoruz. Karayılan'la ilgili verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. Afrin olmazdı, diyorlardı ama oldu. Türkiye bir yandan terörle mücadele ediyor bir yandan da hastane, otoyol yapıyor. Bizi çekemeyenlerin esas çözemediği Türkiye'nin ortaya koyduğu bu dinamiktir.
Türkiye'deki terörist sayısı yüzde 88 nasıl azaldı? Bu sayede. İçerideki terör olayları azalınca bu sefer sınırdan taciz ateşleri açmaya başlıyorlar. Terör saldırılarınını yüzde 55'i 60'ı tam anlamıyla sınır ötesinden tacizlerle gerçekleşiyor. Türkiye'nin bunu artık dışarıya doğru kontrol altına alması gerekiyor.
Geçen yıl 248 terör eylemini engelledik. Yılbaşından bu yana da 21 terör eylemini engelledik. Yılbaşından bugüne kadar sadece 1 kişi örgüte katıldı. İkna ile beraber gelmelerini temin edebilmek için ailelere gidiyoruz, terör örgütüne katılım yüzde 91 azaldı.
HDP, terör örgütünün partisidir. Esas esir olan onlardır. Hepsi PKK'nın rehinesidir. Kişilikleri, kimlikleri esirdir. Ve zihnen kirletilmişlerdir. Şunu ifade edeyim. Burada bu evlatlarımızın şehadeti sonrası birçok yalan, dezenformasyon ve herkesi tahrik devreye girdi. Aynı istismarı evlatlarımızın ölümü üzerinden devam ettirmeye çalışıyorlar. Yaptığı yetmemiş, acıyı daha fazla arttırmaya çalışıyorlar.
Türkiye'de yayın yapan radyoların temsilcisi aradı. Belçika numaralı bir telefondan dediler ki 'Bombalıyorlar çıkın deyin ki TSK burayı bombalamasın.' Aileleri nasıl 5 yıl istismar etmişlerse ölümlerinde de istismar etmeye çalıştılar.
Kemal Kılıçdaroğlu da devleti sorumlu tuttu. Bu evlatlarımız PKK tarafından kaçırıldı, katledildi. PKK'yı kınamadılar, sayın Cumhurbaşkanımızı suçladı.
Şehit aileleri ile bu süreçte hep görüştük. Sadece son 1 yılda 5 defa bakan yardımcım görüştü. Şehit ailelerine gazilere ne yapsak borcumuzu ödeyemeyiz. Sürekli ilgileniyoruz. İlgili birimlerimiz var. Hepsini tek tek tanıyorum. Yakından ilgileniyoruz. Evet dönem dönem, ne olursunuz bizi evlatlarımızla buluşturun dediklerinde zaman zaman dertlendik.
Bize gösterdikleri nezakette ben bir şey vardı diyemem. Biz ilk başta Sayın Kılıçdaroğlu'na gittik. Sayın Akar, orada operasyonla ilgili, neden bu operasyonun yapıldığını, Gara'nın en anlam ifade ettiğini yarım saat anlattı. Sonra söz bana geçti. Biraz önce anlattıklarımızı, terör örgütünün ne murad ettiğini anlattık. Ondan sonra da Kılıçdaroğlu'nun bir sorusu oldu. Bu bizi memnun etti. Ve ardından Sayın Akar, daha fazla sorunuz varsa biz cevaplamaya hazırız dedi.
Ardından Cumhurbaşkanımızı suçluyor. Yarım saat önce ben sana durumu izah ettim. Ben kendimi aldatılmış hissediyorum. PKK'yı neden kınamadınız? Sayın Genel Başkan 'Evlatlarımızı evlerinden götürüp katlettiler' dedim. Sonra çıkıyor bu açıklamaları yapıyor. Sorumlu bulduğunuz Cumhurbaşkanı, sorumlu bulduğunuz, devlet, sorumlu bulduğunuz jandarma, polis, valisi sürekli şehitlerinin yanında. Selahattin Demirtaş için ağıtlar yakıyorsun, kahraman ilan ediyorsun, HDP ile Türkiye'nin geleceğini konuşuyorsun neden şehitlerimizin yanında durmuyorsunuz? Pervin Buldan'ın yanındaki teröristbaşı Murat Karayılan, 18 yaşındaki kıza tecavüz etmiş adam. Buna ses çıkarmıyorlar.
Bunun üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçlama peşindeler. Beraber bayrak sallamayı, halay çekmeyi biliyorsunuz. HDP terör örgütüyla bağlantı içerisinde. Bağımız yok diyor ama daha önce kendisi defalarca ifade etti. Büyük telaşları var. Siyasi sıkışmışlık içindeler. Selahattin Demirtaş'ın kardeşi kim? Nurettin. Nurettin nerede? PKK'nın üst düzey yönetim kadrosunda. Bunların işleri güçleri istismar. Ne zaman ceza alacağını gördü, soluğu PKK'da aldı Nurettin Demirtaş. ABD'ye ve Avrupa'ya baksak PYD ile PKK arasında da bağ yok. Bunlara göre PYD terör örgütü değil.
Duran Kalkan diyor ki, 'Gerilla üzerine düşeni yapıyor, HDP yapmıyor. Yeni bir eylem yapmalı' diyor.
Anneler niye Diyarbakır HDP İl Binası'nın önünde oturuyor? Çocuklar oradan dağa gönderiliyor. Esenyurt'ta, Batman'da Aydın'da neden o resimler çıktı? Sadece gençlerin olduğu odalarda bu fotoğraflar var.
2017 yılında terör örgütüne katılan bir kişi bundan yaklaşık kısa bir süre önce bizim iknamız sonucu Türkiye'ye teslim oldu. Ailesinin de katkısı oldu. Bunlar geldikleri zaman, terör örgütününü en büyük korkusu bunlarla yapmış olduğumuz mülakatlardır. Bu mülakatların içerisinde, tespit ettiğimiz bir süreç oluştu. 2017 yılında bu ilk önce Nusaybin ve Kızıltepe'ye geliyor. 2017'nin başında sosyal medyadan sosyal medyadan tanıştığı birinin kendisini ikna etmesiyle terör örgütüne katılmayı kabul ediyor. Ardından hemen kendisine hemen bir telefon numarası veriliyor. Kendisine verilen telefon numarası veriliyor O da Siirt eski Milletvekili Hatice Kocaman. Onun yol göstermesiyle beraber terör örgütüne katılıyor.
Bazen Gara'ya bazen Mahmur'a gidiyor. En nihayetinde Gara'ya gidiyor. Ve ne kadar kaldığını söyledikten sonra yanındaki bunu tanıdın mı diyor. HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir var. Gara'ya giden HDP'li milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir.
Gara alanının özel bir önemi vardır. Buranın patronu Murat Karayılan'dır. Özel donanımlı teröristlerin bulunduğu bir yerdir.
Türkiye'de terörün en çok mağdur ettiği alan Doğu ve Güneydoğu'dur. İstihdam'dan aklınıza gelebilecek her şeye kadar. Doğu ve Güneydoğu'da madenler PKK'nın elindeydi. Sayın Cumhurbaşkanımız talimat verdi. Bir tanesi kalmadı. Şimdi bölgede istihdam arttı. Doğu ve Güneydoğu'da eğer bu ekonomik kapasiteyi yükseltebilirsek Türkiye'nin büyümesine katkı sağlayacak. Bu bölgeden çok ciddi göçler söz konusu. Terör geldi, bir takım yollar, yaylalar kapanmak zorunda kaldı. Sonsuz bir şekilde hayvanların hakikaten hayvancılığın önemli bir şekilde gelişebileceği alanlardan birisi. Ama insanlar çıkamıyorlardı.
Doğu ve Güneydoğu Türkiye'nin önümüzdeki 5 yılın ekonomik potansiyelini artıracak. 18 aydır, 20 milyon veriyi işleyerek 4 akademisyen hocamız 10 araştırmacıyla birlikte İç Güvenlik Stratejileri'nde araştırmalar yapıldı. Türkiye'de terörizmin makro düzeyde etkileri, mikro düzeyde etkileri, iç göç üzerindeki etkileri, Türkiye'ye terörün maliyeti olmak üzere 4 yaklaşım üzerinde çalışmalar yapıldı.
Burada da temel maliyetler çıkarıldı. Yakında tüm çalışmalar ve rakamlar paylaşılacak. Hakkaten Türkiye'de çok büyük bir maliyet yaşamış. Bu maliyet hiçbir ülkenin altından kalkabileceği bir maliyet değil.
Bir terör örgütü mensubu ile Birleşmiş Millerler temsilcisi bir araya geldi. Bu çok rezil bir karedir. Tüm terör örgütleri ile ilgili sosyolojik analizleri, bütün nedenleri ortaya koyan çalışmaları yapıyoruz. Özellikle toplumun ilim kesiminin çok daha fazla destek olması gerektiğinin altını çiziyorum.
Bu kareye gelirsek, bu fotoğraf dünyada terörle mücadelenin BM nezdinde nasıl bir yalan olduğunu delilidir.
FETÖ ve Paralel Devlet Yapılanması'na operasyonlar başladığı anda PKK ile ortak hareket etmeye başladılar. 15 Temmzu darbesinden 1 ay önce Murat Karayılan hepimizi topladı ve dedi ki 'Bir ay sonra Türkiye'de yeni gelişmeler olacak ve bizim için yeni bir süreç başlayacak.' Bu yeni gelen bir istihbarat. Bu da ikna ederek getirdiğimiz teröristlerden birinin itirafı. FETÖ-PKK ilişkisi nedir? FETÖ'nün, PKK'nın DEAŞ'ın işlevi aynıdır. FETÖ, İslam'ı başkalaştırmak için hareket etmiştir. FETÖ neredeydi? Balkanlar, Ortadoğu... Siz Müslüman coğrafyaya neden Müslümanlık anlatıyorsunuz. Gidin Almanya'da, Avusturya'da ve ABD'de paylaşın. Neden İslam ve Türk coğrafyasıyla paylaşmaya çalışıyorsunuz? Neden? Çünkü siz görevlendirilmişsiniz. Sizin göreviniz ne? İslam'ı başkalaştırmak.
PKK ne yapıyor? Türkiye'nin medreselerini, İslam'a olan bağlılığı açısından Doğu ve Güneydoğu'yu hedef aldı. İnsanları İslam'dan uzaklaştırmak için. PKK, aile bağlarına, kadın-erkek ilişkilerine yönelik bir anlayış ortaya koydu. Avrupa ile bir noktada özdeşleşmek için adımlar attı. PKK bir kadın örgütüdür. Ailenin yapısı oradaki kadındır. Burada bu etkiyi ortaya koyabilmek için, kadını başka bir noktaya taşıyabilmek için bunu istismar etmiştir. PKK sadece bir silahlı terör örgütü değildir, aynı zamanda kültürel terörizm ortaya koyuyor. Kadınları ürküterek sindirerek, aileden koparmak istiyorlar.
DEAŞ'ın amacı da bizim dinimizdir. Bu üçü İslam karşıtlığı mücadelesini devam ettirmektedir.
31 ülkeden toplam 137 kişi getirildi. Bunlar hep önemli pozisyonda kişiler. Mahrem imamlar, bir ülkeden başka bir ülkeye geçmeye çalışırken sahte pasaportla yakalananlar var. Sadece içeride değil dışarıda da FETÖ ile kararlılıkla mücadele ediyoruz. Ne kadar Avrupa bunlar sahip çıkıyor olsa da, mali kaynak açısında ciddi bir eksilmeyle karşı karşıyalar ve kendi aralarında ciddi bir kavgayla karşı karşıyalar. 4'e 5'e bölündüler.
Bizim en önemli uğraşlarımızdan biri de yalanla ve dezenformasyon... Teknoloji gelişiyor ki bu imkanlarla mücadele ediyoruz. Yalan bunların ağzına yuva yapmış.
FETÖ'nün devletteki önemli bir kurumsal yapılanmasına operasyon yaptık. Hala devam ediyor. Allah bizi kurtarmış Allah Cumhurbaşkanımızın bilgi ve ferasetinden binlerce kez razı olsun. Bunların Türkiye'yi ele geçirme planlarının, ajanlıklarının, terörist anlayışlarını hissetmemiş olsaydı tarumar olurdu. Tüm iş insanlarımızı kesmiş biçmişlerdi. Hisselerini almışlardı. Hepsini perişan etmişlerdi.
Elimizde bir kurumun mahrem operasyonu var. Binlerce insanla ilgili bilgilere eriştik. Evlilikleri, evde yatak odasını izleyecek kadar mümessilleri söz konusu. X şahıs evlenecek ama babası akrabasıyla evlenmesini istiyor. X şahıs evlenecek ama şöyle bir özellik arıyor. Çocuklar, kod isimleri... Personel dosyası oluşturmuşlar. Burada sadece kim oldukları kimlik bilgileri yok. Tüm özellikleri, zafiyetlerini yukarıdan aşağıya yazmışlar. Kime soruları verdiklerini, onlara Fetih diyorlar, kimin güvenilir olduğunu ve kimin kendilerinin aracılığıyla girdiğini listelemişler.
Tam 40 yıldır Türkiye'yi sarmalamaya çalışan sadece terör örgütü değil, bir istihbarat örgütünden bahsediyoruz. Hala ByLock'tan deşifre çözmeye devam ediyoruz. İstihbarat teşkilatımız, MİT, KOM bunların her biriyle çok büyük bir çalışma ortaya koyduk. 622 bin 646 kişiye FETÖ'den işlem yapıldı. 301 bin 932 kişi bu işlemden gözaltına alındı. 25 bin 467 kişi içeride hala tutuklu. 96 bin 782 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Operasyonlar ifadelerden ve ardışık aramalar üzerinden devam ediyor. FETÖ terör örgütü Türkiye'den kazınacak. En ufak bir zafiyet yaşarsak dışarıdan üzerimize çöreklenirler.
Size bir şey okuyabilir miyim? 'Şiddet birçok açıdan üretici bir güçtür. Şiddet değer üretir, iktidar üretir. Bunu şiddet çalışanı hiçbri antropolog, sosyolog veya felsefeci inkar etmez. Egemenler şiddet araçların tekelini ele geçirmiştir. Bugün Kürtlerin kıyımına sebep olan dinamik bir insan hakları ihlali olmadığı gibi, Kürtlerin isyanı da bir insan hakkı isyanı değildir. Kürdistan'da bugün ortaya çıkan isyan şiddetin dağılım rejimine karşı mücadeledir. Savaş Erdoğan tarafından planlanmış olabilir. Şu an itibariyle Kürlerin savaşı Erdoğan'ın savaşını aşmıştır ve Erdoğan tahttan indirilse ve bu Türkiye insan hakları hukukuna uygun bir ülke olsa bile hakları karşılanmayacaktır.' Bu sözleri söyleyen çok yakında Boğaziçi Üniversitesi'nde eğitim veren bir akademisyen.
Boğaziçi eylemlerine katılan 189 şahsın terör örgütü ile bağlantısı çıktı. Eski Rektör Üstün Ergüder'i aradım 'Bu işe girmeyin' dedim. Sırtını dönenler kim biliyor musunuz? Eski öğretim üyeleri. Ortalığı karıştıranlar arasında eski rektörler de var. Biz Boğaziçi Üniversitesi'nin bu olaylarla anılmasını istemiyoruz.
Kabe-i Muazzama ile LGBT'yi orada bir araya getirmek hangi aklın ürünü? Kimin aklına gelir bu. Bu millet bunlara fırsat vermeyecektir.
Cumhurbaşkanımızın insani tarafları çok üsttedir. Bunu hepimiz biliriz. Milletimiz de biliyor. Her seçimde milletimizin ehliyet vermesinin sebebi budur. Aynı zamanda, tarihimize, mirasımıza sahip çıkması da milletimizin takdirindedir. Oradaki evi güçlendirilecek, restore edilecek. Müze haline getirilecek.