Bakan Soylu açıklamalarında;
"Bir hüzünlü günde, bir yas gününde hep birlikteyiz.Gara'da şehit olan, kaçırıldığı günden bu yana 5-6 yıldır ailelerinin dertleriyle dertlendiğimiz bu evlatlarımızın şahadetine Allah'tan rahmet diliyorum.
Dün ben de arkadaşlarım gibi cenazedeydim Mersin Bozyazı'da. Ünzile anneyi dün tanımadım. Gardırop siyasetçisi değiliz biz.Ünzile teyze evladıyla ilgili, acısıyla ilgili bir şey söylemedi. Üç defa dik durun, dik durun, dik durun dedi.
Sadece o mu? Müslüm Altuntaş'ın babası Şevket Altuntaş, başımız sağolsun demeye gerek kalmadan, ‘gam yok, keder yok Bakan bey’ dedi.
Çok şehit cenazesine katılıyorum ama bu kadar uzun bir süreçten sonra ailelerin bu metaneti, ortaya koydukları sabır dün ve akşam ve dün bir ders daha verdi. Bu çocuklarımızın hiçbiri pikniğe giderken kaçırılmadı. Bu olayın duyulduğu ilk andan itibaren Avrupa ve ABD, sosyal medya, diğer bir takım cereyanlar içinden söylenenler bir amaca matuf biçimde söylenenler. Bu çocuklar ailesi ve eşinin yanında kaçırıldılar.
2016'da en son kaçırılanlar açık öğretim imtihanına giderken kaçırıldılar. Yaklaşık 5 yıldır bu olayı hep beraber yaşıyoruz. Bu ailelere sadece vatandaş muamelesi yapmadık, evlat muamelesi yaptık, her 3 ayda bir görüştük. Derdimiz ne Gara'da? Niçin Hakurk?
Allah razı olsun TSK'dan. Gara'nın 3 boyutlu haritasını görseniz. Gerçi bir vekil yakın zamanda gitti oralarda boy gösterdi. İsmini sorarsanız söyleriz.
Bu operasyonda, ilk tezvirat şu oldu, bu evlatlarımız ayın 10'unda şehit oldu. Ailelere telefon açtılar, Belçika numaralı bir telefondan dediler ki; 'Bombalıyorlar çıkın deyin ki, Türk Silahlı Kuvvetleri burayı bombalamasın'. Çocuklarımız şehadete kavuştuktan sonra, onları katlettikten sonra aileleri nasıl 5 yıl istismar etmişlerse, ölümlerinde de istismar etmeye çalıştılar.
Emre Uslu denen müptezelden FETÖ'nün tüm müptezellerine kadar Allah'ınızı severseniz terör örgütünden vicdan bekleyen vicdansızdır, terör örgütünden hukuk bekleyen hain oğlu haindir
Cumhurbaşkanımızı ailelerle görüştürdü, ben de oradaydım. Cumhurbaşkanım talimat verdi, 'getirsinler sınırdan alalım, bir şey olmayacak. ' Yalanın boyu bu kadar olur mu? Adalet Ağaoğlu senden ayrılırken dedi ki kurucusu olduğu dernekten ayrılırken 'bu derneği PKK'lılar ele geçirdi' dedi.
Biz terör örgütüyle terazinin aynı kefesiyiz öyle mi? Tam 5 kere benim bakan yardımcım bir yılda görüştü. Biz devletiz. Aileleri alıp Irak'a götürdüler, elleri boş döndü. Terör örgütünün ilk katliamı mı?
Şimdi vereceğim rakam Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez söylenen rakamdır. 1984'ten bugüne kadar terör örgütü 6021 sivil katliam gerçekleştirdi. O insan hakları denilen canı çıkasıca dernek bir tanesi için bunları söyledi mi?
İnsan Hakları denen dernek bir tanesini söyledi mi? Devlet burada üstüne düşen her şeyi yapmıştır. 'Bunları getirin, her türlü teminatı biziz' denildi.
Şu MLKP'li gözaltına alınmış denildi, onu bırakın şu askerleri getirin denildi. Öznur Çalık burada. Siz Pervin buldan2ı aradınız mı, aramadınız mı? Pervin Buldan dedi ki biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar.
1987 16 şehit, 10 çocuk, 2 kadın… Bunlara acımayan, benim polisime, askerime, kahraman jandarmama, sivil vatandaşıma acır mı?
Bombalama yalanlarını bildiğimiz için hemen inisiyatif alarak valiye, başsavcıya, 2. Ordu komutanına 'beşiniz beraber olacaksınız, meseleyi de şöyle yürüteceksiniz' dendi. Fotoğraflar çekilecek, aileler gelecek ve vücut bütünlükleri görülecek, hepsinin tutanakları tutulacak. Otopsi raporlarının hepsi burada. İçimiz kan ağlıyor. Bu fotoğraflara baktığımız zaman Allah şahittir o Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek...
Burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukukun, namusun dışında adım atmamıştır. Orada 2 terörist yakalandı, alındı, ifadesi alındı.
Bu evlatları ülkesine, ailelerine canlı kavuşulsun diye büyük bir merak ve beklenti içindeydik. Dün aileleri ile nasıl konuşacağımızı kara kara düşündük
Terörle mücadele bugün başlamamıştır. Çok büyük süreçle en yakın zamanda bu PKK'nın kökünü kazıyarak sona erecektir. Türkiye'de 300'ü altına düştü doğru... Orada çocukların eline zorla silah tutuşturdukları için 15 bin kişi var.
Bu PKK ve PYD terör örgütü ailelerimize karşı zafer kazanamayacak, ailelerimiz onları yenecek. Şehitlerimize karşı zafer kazanamayacak, şehitlerimiz onları yenecek.
6021 katliamı nasıl gerçekleştirmişlerse bu evlatlarımızı da o mağarada katlettiler. Bunları getirip ailelerine teslim etmek isterdik ama bunu gerçekleştiremedik. Bugün sabah gittik genel başkanlara bunu izah ettik bütün samimiyetimizle.
Siz bu izahattan sonra Trump'tan bunları isteseydiniz diye sorarlarsa, yanınızdakilerden istemek için ne yaptınız da bu memleketin evladı olmayan Trump'tan istenmesini bekliyorsunuz.
Hem şehitlerimize rahmet diliyorum, ailelere başsağlığı diliyorum."