GÜZEL BİR KISSA
Belh'in meşhur valisi, Hatim-i Asam hacca giderken hanımına sordu;
"Hanım ben dönünceye kadar sana ne kadar nafaka bırakayım?"
Tevekkül ve teslimiyet timsali hanımı cevap verdi;
"Ne kadar yaşayacaksam o kadar!"
"Hanım! Ben senin ne kadar yaşayacağını ne bileyim..."
"Öyle ise benim nafakamı ne kadar yaşayacağımı bilene bırak. O beni hiç nafakasız bırakmadı. Şimdiden sonrada bırakmaz..."
Hatem-i Asam gidince komşu hanımlar ziyarete geldiler;
"Allah kavuştursun beyin hacca gitti... Sana ne kadar rızık bıraktı?" "Benim beyim rızık veren değil, rızık yiyendir. Rızık yiyen, rızık veremez" dedi...
Komşular bu cevaptan pek memnun kalmadılar...
Aradan biraz zaman geçti. Hatim'in evinin kapısında at kişnemeleri duyuldu. Dışarı çıkan hanım bir kafile ile karşılaştı...
Hacıları uğurlamaktan dönen Bağdat halifesi susamış, su içmek için uğramış...
Hanım hemen bir testi su ile bardak uzattı...
Soğuk suyu içen halife, vezirine emir verdi;
"İçtiğimiz suyun bedelini bize yakışan şekilde öde...!"
Toprak çanağın içini altınla doldurup verir vezir ve;
"Allah'a emanet ol bacım, suyunu içtik, hakkını helal et.." der...
Kafile uzaklaşırken, Hatim'in hanımı testinin içinde beyi hacdan dönünceye kadar yetip de artacak kadar altın ile dolu olduğunu görünce her zaman yaptığı gibi şükür secdesine kapandı ve şöyle dua etti;
"Ya Rabbim! Küçük bir çocukken anam babam vasıtası ile rızkımı gönderdin. Evlenince beyim vasıtası ile gönderdin. Şimdi ise beyim hacca gitti bu defada halifeyle gönderiyorsun rızkımı...
Hamdolsun, beni hiç rızıksız bırakmadın... Asıl rızık verenin Sen olduğunu herkesin anlamasını nasip eyle...! Senin kimseyi rızıksız bırakmayacağını idrakte kulların gaflete düşmesinler...