CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Mahmut Tanal, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını tanımadıkları yönündeki sözlerine sert tepki gösterdi.
Tanal, Erdoğan’ın sözlerini “Akıl tutulması” olarak nitelendirdi.
ERDOĞAN’A ANAYASA 90. MADDE HATIRLATMASI
AİHM’deki yargılamaların, verilen kararların dayanağının, Türkiye’nin imzalayıp onayladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) olduğunu anlatan Tanal, Anayasa’nın 90. maddesine göre “usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda, uluslararası anlaşma hükümlerinin esas alındığını” hatırlattı.
Erdoğan’ın AİHM kararlarını hedef alan çıkışıyla Anayasa’nın 90. maddesini ihlal ettiğini kaydeden Tanal, “Erdoğan’ın ‘Tanımıyoruz. Yok farz ediyoruz’ şeklindeki açıklaması, Anayasa’yı ihlal suçunu oluşturmaktadır. Erdoğan’ın beyanları, uluslararası ortamda ülkemizi zor duruma sokacaktır. Uluslararası camia, Erdoğan’ın rahatsız edici ifadelerinden; hukuk devleti kurallarına riayet edilmeyeceği, insan haklarının ihlal edileceği manasını çıkaracaktır. Partili Cumhurbaşkanı, hukuk güvenliğini tehdit eden, yatırımcıları korkutan açıklamalarıyla ülkemizi her geçen gün biraz daha fakirleştiriyor. İstihdamı azaltacak, işsizliği artıracak açıklamalara son verilmelidir. Erdoğan’ın etrafında, kendisini uyaracak hiç kimse yok mu? Bir an önce yanlıştan dönmelidir” dedi.
KAVALA OLAYI, İNSAN HAKKI İHLALİNİN EN SOMUT ÖRNEĞİ
AİHM’in kararı uygulanarak, 1500 gündür cezaevinde tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan Tanal, “Türkiye’de insan haklarının ihlal edildiğinin en somut örneği, Osman Kavala’nın durumudur. Kavala, hukuki gerekçelerle değil, siyasi gerekçelerle özgürlüğünden mahrum ediliyor. Osman Kavala’ya, Ergenekon ve Balyoz gibi kumpaslara karşı çıkmasının bedelini ödetiyorlar. Kin ve nefretin esirleri, Kavala’yı akıllarınca cezalandırıyor” değerlendirmesini yaptı.
BAKANLIĞIN ASGARİ ÜCRET ÖNERİSİNDE ‘FİTRE’ DETAYI!
CHP’li vekil Mahmut Tanal, AKP iktidarının 20 yıldır hüküm sürdüğü Türkiye’de, ifade ve basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, sendikalaşma, örgütlenme özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü gibi konulardaki ihlallerin yanı sıra işsizlik, açlık, yoksulluk, pahalılık ve iş hayatında eşitsizlik kaynaklı insan hakları ihlallerinin de yaşandığı söyledi.
Asgari ücretin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ruhuna uygun olarak, insan onuruna yakışır bir seviyede belirlenmesi gerektiğini kaydeden Tanal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın asgari geçim tutarını 3 bin 567 TL olarak hesaplamasını eleştirerek, şunları aktardı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Fevkaladenin de fevkinde’ dediği tutar bu mu? Sadaka gibi öneriyi reddediyoruz! TÜİK, ‘Üzerimize kalıyor’ diyerek, asgari geçim hesabını yapmaktan kaçınıyor. TÜİK kenara çekilince anlaşılan iktidar, Diyanet’in fitre hesabıyla asgari ücreti belirliyor. Çünkü 3 bin 567 rakamı, Diyanet’in fitre rakamına denk geliyor. Nasıl mı? Diyanet İşleri Başkanlığı, 2021 yılı için Ramazan ayı fitre miktarını 28 lira olarak belirlemişti. 4 kişilik bir aile için günlük 28 lirayı hesapladığımızda 112 TL yapar. Bunu aya çarptığımızda 3 bin 360 TL’lik rakam ortaya çıkar. Diyanet, fitre rakamını Mart ayında açıklamıştı. Aralık ayında asgari ücret konusunda kolları sıvayan iktidar da 207 liralık bir farkla 3 bin 567 rakamını dayatıyor. Tek Adam rejiminde kurumlar asli görevleriyle anılmıyor. Düşünsenize asgari ücretin belirleyicisi TÜİK değil, Diyanet oluyor! Bu arada Diyanet’in 2020 yılına göre 1 TL’lik artışla fitreyi 28 lira olarak belirlemesini de eleştirmiştim. Tepkimi ‘Fitrenin amacı bir fakiri sabah akşam doyurmaktır. Gıda enflasyonu ortadayken 28 TL’yle kim doyar? Mâide Suresi’nin 89. Ayeti Kerimesindeki ‘Ailenize yedirdiğinizin ortalama seviyesinden’ vurguyu dikkate almanızı öneririm’ demiştim. Galiba kıyamet yaklaşıyor! Diyanet hesap işleriyle gündeme geldiğine göre TÜİK de yakında din işleriyle karşımıza çıkar!”