Asaletin Zarifliği
Umur görmüş bir insan. Hayatın başlangıç serüvenlerinde, babasının nüfuzlu kişiliğinin mağduriyet sebebi olduğu bir dönemi, duygularında emanet olarak saklar. Yetiştiği dönemin ve çevresinin üstünde, çok farklı bir kulvarda eğitim alır. Böylece çekilmiş zahmetlerin, hayatın rövanşında muvaffakiyete dönüşecek bir neticenin alt yapısı atılır.
Genç yaşında bir hukukçudur. Entelektüel ve birikimli bir beyefendi olmaya namzettir artık. Topluma duyarlı bir şekilde çevrenin beklentilerini karşılamaya başlar.
İlk demokrasi kesintisine mukabil, miras aldığı misyon ve hazmettiği çizgi, düşüncelerinin kesintiye uğramasına fırsat vermez. Daima kendi çizgisinde yürüdü.
Nezaketi ve beyin gücünü kullanan siyasî üslûbu, donanımlı alt yapısı ile birleşince ülke meselelerine vâkıf politik çizgisi, onu meclise taşıdı. Genç ve beyefendi duruşu, temsil ettiği tabanın istek hacmi ve büyük düşünen ekibin onu kabullenmesi ile başlayan kariyeri, etkin bir konuma ve ülke yönetiminde söz sahibi olmaya götürdü.
Mütevazılığı ve uyumlu tarzı, okuyan ve düşünen kişiliği ile bütünleştikçe, güven ve imaj yakaladı. Çizgisini kalıcı kılacak adımlara odakladı. İnancını, toplumun değerlerine saygılı ifadelerini ve bu yolda uygulamalarını hep korudu.
Yakın siyasî tarihimizin zikzaklı ve engelli koşularında, demokratik yolculuğunu ve takım içinde yol aldığı düşünce sistematiğine halel gelecek bir fikri kırılmaya girmedi. Anti demokratik dönemlerin ulufe dağıtan ve misyon adamlarını cezbeden tekliflerine asla sıcak bakmadı.
Sessiz duruşunda ve hafif hüzünlenen bakışında, geçmişin üzen kırıklıklarına direnmenin verdiği tecrübe kararlılığı vardır.
Tarihi ve tarihin kaydettiği ibretlik yönetim örneklerini ilgiyle anlatır. Kinayeli ve espriyi içinde barındıran dokundurmalarında, hayat tecrübesi ve tavır koyma işaretleri vardır.
Geniş perspektifte dost galerisini olabildiğince çoğaltan ve farklılık içinde beraberlikleri korurken, kendi tarzında yürümekten de asla yorulmayan bir iç direniş sergiler.
Hedefine uygun esneklikten ve ilkeli duruşuna gölge etmeyecek diyaloglardan yanadır. Birey temelli bir kalkınmanın özlemini, geri kalmışlığın sefaletini yaşayan halkımızın sessiz çığlıkları arasında duyup, onları aşacak siyasî ve demokratik altyapının inşasında görünmeyen beyin oldu zaman zaman.
Muhalifinde bile saygı uyandıran zariflikte yaşadı. Bilgi birikimi, hayat tecrübesi ve toplumsal olayların arka plan siyasî felsefesi ile Müslüman ve demokrat bir kimliğin buluşmasını sağladı.
Vatandaşın tepkilerini okuma ve dikkate alma hassasiyeti, onu sürekli stratejik tuttu.
Birikimini, popülaritesine rağmen sahaya ve mikrofona taşımadı. Takım içinde taşıyıcı ve yardımcı bir rehber rolünde kaldı. Potansiyelini, iç duygularının zemininde korudu.
Zamanı geldiğinde, çekilmeyi bildi. Bilge kişiliği ile kendi yolunda, mirasını aldığı gibi devretti. İlerlemiş yaşına rağmen, bir genç karşısında bile ayağa kalkma nezaketini koruyan bir beyefendi.
Kariyer, nüfuz, statü ve yaptırım gücü yüksek en üst görevler, onu bildiğinden ve mütevazılığınden koparmadı. Stratejik düşünceleri, mümin kimliğinde Osmanlıya bağlı, cumhuriyete sahip ve AB'ye yolcu bir istikrar yolculuğu sağladı.
Demlenmiş hayatında Bediüzzaman sohbeti yaptığımızda, özgün kavrayışına şahit oldum. Masasında okunmaya aday bir kitapla görürsünüz her defasında. Sadeliği, itinası ve dikkatini odakladığı 50 yıllık aktivitesi, kayda değer tutumların ve inancın eseriydi.
27 Eylül 2005-Çankaya İsmail Benek