Allah-ü Teâlâ
yegane mülk ve kudret sahibidir.
Nasıl istiyorsa öyle yapar.
Cennet
müminler için
ebedi mükafat yeri,
Cehennem de
kâfirler için
ebedi ceza yeridir.
Cennet,
hatıra, hayale gelmeyen nimetlerle doludur.
Cehennem de,
akıl almayacak azaplarla doludur.
Mükafat ve ceza büyük olduğu için sorgu-sual işi de
büyük olacaktır.
Allahü teâlâ,
“ Salih kullarım için
gözlerin görmediği,
kulakların işitmediği,
hatta hatıra gelmeyen,
hayal edilemeyen
nimetler hazırladım “buyuruyor. (Müslim)
Kur'an-ı kerimde de
mealen buyuruluyor ki:
“ Artık onlar için yaptıklarına mükafat olarak
göz aydınlatıcı ne nimetler saklandığını [hazırlandığını] hiç kimse [Hatta melekler ve peygamberler bile] bilemez “ [Secde 17 Beydavi]
Cehennem azabının şiddeti de çeşitli âyet-i kerimelerle bildirilmiştir.
Böyle büyük mükafat
ve
büyük ceza için
elbette büyük imtihan olacak
ve
ince şeyler sorulacaktır.
Âyet-i kerimede buyuruluyor ki:
“ Zerre kadar
hayır yapan sevabını,
zerre kadar şer yapan da cezasını görecektir “
[Zilzal 7,8]
Ahirette
hiç kimseye zulmedilmeyecektir.
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
“ Rabbin kullarına zulmedici değildir “
[Fussilet 46]
Haksızlık yapılmayacak
ama,
mükafat verilirken de
bol bol ihsan edilecektir.
Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
“ Şüphesiz Allah,
zerre kadar haksızlık etmez. Zerre kadar bir iyiliğin sevabını da kat kat artırır,
kendinden de büyük
mükafat verir.” [Nisa 40]
İlkokul imtihanı ile üniversite imtihanı aynı olmadığı gibi,
her fakültenin imtihanı da farklıdır.
Çöpçülük imtihanında da fizikten, cebirden sorulmaz. Kuyumculardaki küçük terazilerde küçük ağırlıklar tartılır.
Ona niçin beş on kiloyu tartmadın diye sorulmaz.
Kırk elli tonluk büyük basküllere, kantarlara da
niye beş-on gramı tartmadın
diye sorulmaz.
Herkes gücüne göre
imtihana tâbi tutulur.
Herkese ne nimet verilmişse, onun hesabı sorulur.
A’maya
göz nimetinden sorulmaz.
Dilsize dilden sorulmaz.
Başbakanın mesuliyeti ile odacınınki farklıdır.
Âlim ile cahilinki de farklıdır.
Her insanda bulunan
kiramen katibin melekleri,
insanların yaptığı bütün işlerin resmini çekmekte,
her anını filme almaktadır.
İnsanların yapacağı işleri
Allahü teâlâ ezelde bildiği için levh-i mahfuza da kaydetmiştir.
En ufak bir yanlışlık
ve
haksızlık olmayacaktır.
Âyet-i kerimede buyuruluyor ki:
“ Hiç kimseyi gücünün yettiğinden fazlası ile yükümlü kılmayız.
Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır.
Hiç kimse haksızlığa uğratılmaz.”
[Müminun 62]
Milyarlarca insanın hesabı çok kısa bir zamanda yapılacaktır.
Kur'an-ı kerimde
"Vallahü seriulhisab"
ifadeleri geçmektedir.
“ Allah, hesabı çok çabuk görür “ demektir.
Herkes hesaba hazırlanmalıdır..!