CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Covid-19 tedbirleri kapsamında 2020 yılından bu yana denetimli serbestlikten yararlanan açık cezaevi mahkûmlarının izinlerinin 30 Kasım’da son bulacak olmasını ve Adalet Bakanlığı’nın izinlerin uzatılması yönünde bir çalışma yürütmemesini Meclis gündemine taşıdı.

 Tanal, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından yanıtlanması talebiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü izin sürelerinin 30 Kasım 2021 tarihinde son bulacağını ilişkin açıklamasını hatırlatarak, izin süresinin son bulmasıyla cezaevlerine dönmek zorunda kalacak mahkûmların sayısını sordu.

BİLİM KURULU GÖRÜŞ BİLDİRDİ Mİ?

 Covid-19 virüsünün sürekli mutasyona uğradığı, ölümcül riskin arttığı göz önüne alınarak, Adalet Bakanlığı’nca izin sürelerinin tekrar uzatılmasına ilişkin bir çalışma yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgi talep eden Tanal, “7242 sayılı Kanun kapsamında izinli sayılan hükümlü vatandaşlarımızın cezaevine tekrar çağrılmasının, kamu sağlığında yaratacağı olası sonuçları ile ilgili olarak Bilim Kurulu’na başvuru yapılmıştır? Şayet yapılmış ise Bilim Kurulu görüş bildirmiş midir? Bildirmişse nasıl bir görüş bildirmiştir?” sorusunu yöneltti.

AŞISIZLAR KARIŞIKLIĞI
Aşı olmayan hükümlülerin de cezaevine kabul edilmesiyle oluşacak karışıklığa dikkat çeken Tanal, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün takındığı tutumun sağlık hakkının ihlali, yaşam hakkının tehlikeye düşürülmesi anlamına gelip gelmeyeceğini sordu.  

AİLELER DAĞILACAK, İŞLERİNİ KAYBEDECEKLER

Önergesinde pandemi ve ekonomik krizin yarattığı olumsuzlukları hatırlatan Tanal, hüküm sürelerini dışarıda izinli olarak geçiren yurttaşların, hayatlarını idame ettirebilmek amacıyla iş bulduklarını, kendi işini kurduklarını kaydederken, “Cezaevine tekrar çağrılmalarından dolayı ise işlerini kaybedecekleri göz önüne alındığında vatandaşlarımızın yaşayacakları bu mağduriyetler nasıl giderilecektir?” diye sordu.

Tanal devamında, “İzin süresi boyunca bazı vatandaşlarımızın evlendiği, bazılarının çocuk sahibi olduğu, aile bağlarının kuvvetlendiği, topluma adapte oldukları, iş sahibi oldukları göz önüne alındığında tekrar cezaevine çağrılmalarının, kişilerin psikolojik olarak yıpranmalarına sebep olacağından işbu duruma nasıl bir çözüm bulunacaktır?” sorusunu yöneltti.

SUÇA KARIŞMAMALARI ISLAH OLDUKLARI ANLAMINA GELMİYOR MU?
“Cezai yaptırımların amacının kişilerde caydırıcılığa neden olması ve bir daha suç işlememeleri amacıyla ıslah olmaları iken Covid-19 önlemleri kapsamında izinli sayılan hükümlü vatandaşlarımızın bu kadar uzun süre hiçbir suça karışmamalarının ıslah oldukları anlamına gelmiyor mu?” diye soran Tanal, önergenin devamında “Bakanlığınızca Covid-19 vaka sayılarının artışı ve Covid-19 virüsünün sebep olduğu ölüm oranlarının artışı göz önüne alınarak, kamu sağlığının korunması ve yaşam hakkının temini için 7242 sayılı Kanun kapsamında izinli sayılan vatandaşlarımızın izin sürelerinin pandemi sürecinin sonuna kadar uzatılması gerekmez mi?” şeklinde soru yöneltti.