Türk yazıtlardan birinde şunlar yazar;Kuzu dizlerinin üzerine çökerek annesini emer, Karga yaşlı annesini besler; Bunun adı: "saygılı davranmaktır."
Horoz şafak vakti öter, yaban kazları her bahar kuzeye her sonbahar güneye uçar; Bunun adı: “söz tutmaktır.”
Yeşilbaşlı ördek eşini kaybettikten sonra ölüm anı gelene kadar yeni bir eş bulmak istemez. Bu ise; “sadakat” olarak adlandırılır. Bir geyik iyi bir otlağa rastlamış ise yaşadığı sürüyü oraya davet eder ve onlarla da paylaşır ve karınca yemek gördüğünde kolonisini oraya çağırır onlarda faydalanır; Bunun adı: “Adalet”tir.
İşte buradan çıkaracağımız ise şudur biz insan evlatları böyle erdemlere nasip ve sahip olmuş durumda iken bunlara nail olmayanlara uzaktan bakmamalıdır.
Örnek almamız gereken bu dünyayı paylaştığımız diğer canlıları hor görmemeliyiz. Bir Türkmen duası vardır şöyle der: Tanrı'm, İlk önce: Dağa taşa ver, ormana, hayvanlara, suya ver. Ondan sonra: İnsanlara, kapı komşuya, muhtaç olana ver. Kalırsa, en son bana ver.”