Benzetmenin temel öğelerinden birinin (benzetilen ya da kendisine benzetilen) söylenmesiyle yapılan benzetmedir.
Bir başka deyişle, bir sözün gerçek anlamını kaldırarak, benzerliği olan başka bir anlamı eğreti olarak verme, ödünç verme demektir. Cesur insana “aslan”, kurnaz kimseye “tilki” demekle istiare yapılmış olur.
İstiarenin başlıca üç türü vardır.
a) Açık istiare (eğretileme):
Yalnız kendisine benzetilen kullanılarak yapılan benzetmedir.
Kurban olam kurban olam
Beşikte yatan kuzuya
Bu dizelerde, beşikte yatan bebek, kuzuya benzetilmiştir. Ancak benzetilen (bebek) söylenmemiş, kendisine benzetilen (kuzu) söylenerek “açık istiare” yapılmıştır.
Ağaçlar sonbaharda elbiselerini soyundu.
Bu cümlede elbise sözüyle (kendisine benzetilen), yapraklar söylenmemiştir.
Şakaklarıma kar mı yağdı? Ne var?
Bu dizede “ak saçlar”, “kar” a benzetilmiş, benzetilen (saç) söylenmemiş, yalnızca kendisine benzetilen (kar) söylenmiştir.
Uyarı: Açık istiarenin, Divan ve Halk şairlerince ortaklaşa kullanılan kalıplaşmış biçimlerine “mazmun” denir. Uzun boy için selvi, kaş için hilal, diş için inci, ağız için gonca sözleri birer mazmundur.
b) Kapalı İstiare (eğretileme):
Yalnız benzeyen kullanılarak yapılan benzetmedir. Kapalı istiarelerde, kendisine benzetilen söylenmez.
Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor.
Bu cümledeki tekerlekler insana benzetilmiş ancak insan (kendisine benzetilen) söylenmemiştir. Bu nedenle kapalı istiare yapılmıştır.
Ufukta günün boynu büküldü.
Bu cümlede de güneş (benzeyen) insana benzetilmiş, ancak insan (kendisine benzetilen) söylenmemiştir. Bu nedenle kapalı istiare yapılmıştır.
Beni bir dağda buldular
Kolum kanadım yoldular
Dolaba layık gördüler
Derdim vardır inilerim
Bu dörtlükte, “dolabın döndüğü” anlatılmıştır. Benzeyen öge “dolap” söylenmiş, kendisine benzetilen öge, “insan” söylenmemiştir. Bunu benzetme yönünden (inleme) çıkarıyoruz. Bu dörtlükte de kapalı istiare yapılmıştır.
Ali kükreyerek düşmanın üstüne yürüdü.
Bu cümlede Ali, kükreme özelliğinden ötürü aslana benzetilmiştir.
Ali (benzetilen) söylenmiş,
aslan (kendisine benzetilen) söylenmemiştir.
Bu cümlede de kapalı istiarede kimi zaman “benzetme yönü” kullanılır. “Benzetme edatı” hiç kullanılmaz.
Uyarı: Kapalı istiarelerde, kişileştirme sanatı (teşhis) da yapılmaktadır. Çünkü, bu söz sanatında, insan dışındaki varlıklar, insanların çok bilinen özelliklerine benzetilerek tanıtılmaktadır. Yukarıda geçen “tekerlek, “gün” ve “dolap” sözcüklerine insan kişiliği de kazandırılmış olmaktadır.
c)Temsili İstiare (eğretileme):
Benzetmenin temel öğelerinden yalnız biriyle (benzeyen ya da kendisine benzetilen) yapılır. İlk bakışta sembolik şiire benzerse de, birbirine karıştırılmamalıdır. Temsili istiarede söylenmeyen öğenin temsil ettiği varlıklar ya da olaylar gerçektir. Sembolik şiirde ise yapılan benzetmeler hayalidir.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan,
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol.
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol
…
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
(Y.K.Beyatlı)
Yukarıda bir bölümü alınan Sessiz Gemi şiirinde ölüm (benzeyen), gemiye (benzetilen) benzetilmiş bir dizi benzerlik yönleri sıralanmış. Ancak ölüm (benzeyen) söylenmemiş, yalnız sessiz gemi anlatılarak şiir tamamlanmıştır.
Uyarı: Fabi türündeki tüm şiirler temsili istiaredir.
BENZETİLEN VAR(sa) AÇIK iSTİARE
Olumlu Olumlu
BENZETİLEN YOK(sa) KAPALI İSTİARE
Olumsuz Olumsuz