NE KADAR ESKİ BİR URFALISINIZ ?
YAZAN :Orhan Barlas
Edene'de piknik yapıp, gölde yüzmüşseniz,
Deli Ayno ile aynı belediye otobüsüne binmişseniz,
Taxi İbrahime, "Taxiiiiiiiiiii" diye bağırıp, kızdırmışsanız,
Balıklı gölde kaçak çay içip, kürekleri kalastan kayıkla gezinmişseniz,
Bir tane Kıymalı ekmeği, açık ekmeğe sarıp da yemişsen,
Canlılar pastanesinin açılışını hatırlıyorsanız,
Atlas sinemasının kışlığında, Renk sinemasının yazlığında bir film seyretmişseniz,
Yaz sıcağında, Karaköprüye serinlemek için gitmişsen,
Kışa girerken, komşundan "Eşkili" istemişsen,
Hacı emminin kapısı sürgülü Yenişehir dolmuşuna binmişseniz,
Sarayönünde Bülbül Kadir'den, 18 kiloluk tenekesini açtığında etrafa mis gibi yayılan Edirne peynirinin kokusunu hatırlıyorsan,
Komşusu Kara Mehemetten aldığın 20-22 kiloluk kurabiye gibi Tat karpuzunun tadını halen unutmamışsan,
Küpten serin su, Bakır sürahiden ise buzlu su içmişsen,
İlkokulda ABD malı süt tozundan yapılma süt içip, yanında da yağlı ekmek yemişsen,
Kristal pastanesinin taze ve sıcak baklavasından tatmışsan,
Köprübaşında durup, Karakoyun deresinin baharda yağmurla birlikte coşup, azgın akan suyunu seyretmişseniz,
Karayoluyla Hac farizası yapmaya gidenlerin, otellerde yer kalmadığından dolayı evinde misafir edildiğini hatırlıyorsan,
Baharda, sınıfça Sırrın çayına gittiğin piknikte, yumurtalı köfte yapmışsan,
Sokakta yeşilliğini-soğanını kendin doğrayıp da, ciğer kebabı yemişseniz,
Ekmek yapılan komşunuzdan bazlamaç geldiğinde, sıcak sıcak tadına bakayım deyip, ekmeği bitirmişsen,
Cesur Taxinin chevrolet taksilerini hatırlayıp-binmişsen,
Köprübaşından sırayla kalkan Paytonlara binmişseniz,
Sarayönündeki Jeep meydanından Jeepe binip bir yerlere gitmişsen,
Gelen bir misafir veya arkadaşınızla kaleye çıkıp, Balıklı göl ve Urfayı seyretmişseniz,
Yaz sıcağında, Sütlü-kakaolu-meyveli eskimolardan yemişsen,
Abidenin, döner kavşak yapılmadan önceki halini hatırlıyorsanız,
Haşhaş kahkeyi onarlı şekilde ipe dizili almışsanız,
Ramazanda satılan "Çantalar-Tabancalar" şeklinde çöreklerle iftar açmışsan,
Köprübaşında Yoğurtçu Mahmut'ta, sıcak tırnaklı ekmekle yediğin 1 tas buzlu koyun yoğurdunun veya Bal-Kaymak ikilisinin tadını halen hatırlıyorsan,
Tatile giderken Namus takası ve Sarı Mağaranın önünden geçmişseniz,
Okul önünde satılan "Lolaz ekmek-Hazır yemek" ten yemişseniz,
Selavat-ı Ecmain aniden önünüze çıkıp, elinize zorla gülyağı sürmüşse,
Haşimiyede, Hanifi ustanın Pirzolasından mahrum kalmamışsan,
Dondurmacı Kerimden !!! :D dondurma, Felçli Mehmet dayıdan (Arabalı) Kenger sakızı almışsanız,
Kendi yaptığı nalınları, "Haphap, Haphap" diye elinde satan yaşlı amcayı hatırlıyorsanız,
Eski Urfa evlerinin Karataş döşeli, daracık sokaklarından geçmişseniz,
Eşekli hamallar, evinize getirdiği eşyaları içeriye taşırken, siz eşeğe binip bir tur atmışsanız,
At arabaları caddede giderken, arabalardan ürken atın parlamasına şahit olmuşsanız,
"Rebbueleri kesi" diye bağırarak, mutfak bıçakları satan seyyar satıcıyı anımsıyorsan,
Bayramlarda kurulan ağaçtan lunaparklara gitmişsen,
Gümrük hanında kaçak çay içip, domino oynamışsan,
Yaz sıcağında, sokakta satılan biyambalıdan içmişsen,
Kış gecelerinde gezilen sıradan eve çiğköfte getirmişsen,
SEN ESKİ BİR URFALISIN...
Orhan Barlas ......16 Ocak 2018....