Dobra Dobra Haber Gerçek Haberin Kaynağı

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Kategori :
Haberin Tarihi :   21 Temmuz 2023 - 03:44

Kılıçdaroğlu "Etik olarak rahatsız edici"

Büyüt
Küçült
Kılıçdaroğlu Etik olarak rahatsız
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği gizli toplantı hakkında açıklamada bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Gördüğümde, etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar vardı. Normal bulmuyorum" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği gizli toplantı hakkında açıklamada bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Gördüğümde, etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar vardı. Normal bulmuyorum" dedi.

Habertürk’te gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un canlı yayın konuğu oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmeler bulunan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun yönettiği ve CHP'nin önde gelen isimlerinin katıldığı gizli toplantının tamamanı izlemediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Gerek duymadım. Sadece beni değil, partiyi ilgilendiren bir konu. Sonuçta, partiye uzun yıllar emek veren arkadaşların yaptıkları bir toplantı diye düşünebiliriz. Gördüğümde, etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar vardı. Normal bulmuyorum. Disiplene sevk etme konularında yorum yapmam. Disiplin diye bir şey yok" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, toplantıya katılan partililerin görevlerine devam edeceğini bildirdi.

"CHP'nin iç sorunlarının tartışma konusu olması beni rahatsız ediyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu konuda bütün arkadaşlarımı uyardım. Elbette eleştirilerini dile getirebilirler. Ama hepsinin ortak hedefi; bu ülkede çok dar bir grup hariç zamlardan perişan oldu. Parti içi tartışmaları toplumun önüne getirme kadar yanlış bir şey yok. Kurallar içinde mücadele edersiniz. Tekrarlandığında, kuralın dışına çıkıldığında gereğini yaparım. Her toplantının etik kurallar içinde yapılması lazım. Söylediğim odur" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Sizin için değişim nedir? Önce siz de kullanmıştınız, partide sizin dışınızda neredeyse herkes değişti. Genel Başkanın değişmesi gerektiğini herkes söyledi. Siz ne düşünüyorsuuz?" sorusuna, şöyle cevap verdi:

"Değişmeyen hiçbir şey yok. Her şey değişir zaman içerisinde. Mevsimler, insanlar, moda, ders kitapları, bilim değişir. Ama kurumsal bir yapınız vasa bu kurumsal yapının felsefesi varsa; bu felsefe çağdaş uygarlığını, refah devletini hedeflemişse burada neyi değiştireceksiniz? Felsefemiz çağdaş uygarlığı yakalamaksa bu felsefe devam edecek. Ancak programımız, kurumsal yapımızda eksiklikler olabilir. Örneğin parti tüzüğümüzde değişiklik olabilir. Zaten hepimiz değişiyoruz. Hiçbirimizin hiçbir yerde sabit kalma şansımız yok. Hukukun öngördüğü, parti içinde kural, gelenek, tüzüğün öngördüğü kurallar için elbette değişir. Biz lider partisi değiliz. Biz kurumsal kimliği olan, gelenek, örf, adet, saygı ve kültürü olan 100 yıllık partiyiz.

Biz lider partisi değiliz. Biz kurumsal kimliği olan 100 yıllık bir partiyiz. Askeri darbeler oldu, kapatıldık, mal varlıklarımıza el konuldu ama 100 yıllık geleneğini bozmadık. Yenilenmeye gelince, yenilenmeye ihtiyacımız var. Partinin yenilenmeye ihtiyacı var. Tüzüğü alacağız, tüzük çerçevesinde partide var olan aksaklıkları gidermenin, milletvekillerin, seçmenin şikayetlerini baz alarak yenilenmesini ifade etti. Yeni kurallar getirmenin partide var olan aksaklıklarını gidermenin, üyelerin, milletvekillerinin şikayetlerini dikkate alarak partinin yenilenmesi lazım. Bizim yenilenmeye ihtiyacımız var. Elbette yenileneceğiz. Bu çerçevede karar alacağız. Kurultay için düğmeye basıldı. Delege seçimleri yapılıyor. Hiçbir partide 1 milyonu aşkın delege seçimi göremezsiniz. 1 milyonu aşkın üye mahalleden başlayarak delegeleri seçiyor. Çok güçlü bir altkültürümüz var."

Ersoy, “Delegelerin genel başkanı, genel başkanın delegeleri seçtiğine dair eleştirim vardı. Bir siyasi parti genel başkanının görevinden ayrılması için gerekli olan nedir? Genel başkanın değişmesi için neye ihtiyaç var” sorunu yöneltti.

Kılıçdaroğlu, "Gayet basit, kurultay yapıyorsunuz. Geçmişte nasıl genel başkanlar değişitiyse, yine aynı tabloda değişir. Ben hiçbir delegeye telefon açıp bana oy ver demem, gidip milletvekiline gel bana oy ver demem. Bunlar demokrasinin gereğidir" diye cevap verdi. Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

Arkadaşlar 'ben genel başkan olacağım' derse alana çıkarlar. İl il gezerler. Daha bu süreç başlamadı. Hiçbir kısıtlama olmaz. Özgürce insalar çıkarlar. Bunlar demokrasinin gereği zaten. Bu konuda hiç kimse sürecin üstüne bir gölge düşüremez. İl başkanlarının görevden alınmasının her birisinin gerekçesi var. Hangi gerekçe ile aldığımız PM'ye aktaracağız. PM bu kararı denetleyecektir. Göreve iade de olabilir, kabul de edebilir. Biz ayrıca bütün illere ikişer milletvekili gönderdik. CHP'de genel başkan yanlış bir şey söylediği zaman ertesi gün kıyamet kopar. Bizde tek adam rejimi yok; demokratik kurallar vardır. Ben PM'de MYK'yı veya beni eleştirecek arkadaşların sözünü kesmem. Onlara bu esnekliği sağlarım. Onu da örgütümüz gayet iyi bilir."

Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarıyla ilgili soruları ise şöyle yanıtladı:

"Seçim sonuçlarını yenilgi olarak kabul etmiyorum. Seçim sonuçlarını biz kazanamadık. Kazanamamızın birden çok nedeni var. Küçük köylerde veya kasabalarda oyumuz düşük. Biz buralara gitmemişiz yeteri kadar. Bu kusur bize ait. Buradaki yurttaşlar enflasyonu kentte yaşayan vatandaşa göre yeteri kadar hissetmemiş. Büyük kentlerin hemen hemen büyük kısmında zaten birinci partiyiz. Biz sıradan bir seçim yapmadık. Mâkul, demokratik ölçüler içinde bir seçim olmadı. Bütün bakanlar devletin araçlarını kullanıyorlar mıydı? Bakanlar devletin imkanlarını kullanarak vatandaşa gidiyorlar mıydı? Bu ahlaki midir, değil midir? Bir seçimin ahlâki, yasal, hukuk temelleri üzerine inşa edilmesi lazım. Bir seçimde sahtekârlık yapılıyorsa ve seçim meydanında gösteriliyorsa. Başta Yeni Şafak gazetesinin yaptığı gazetecilik midir, ahlâk mıdır? Daha sonra Erdoğan sahte videolar yaptı. Bütün seçim meydanında gösterdi. TRT günlerce gösterdi. Sahtekârlık yapan bir insandan Cumhurbaşkanı olur mu?

Biz devletin kullandığı bütün imkanlara, yapılan sahtekârlıklara rağmen 25 milyon insanın oyunu aldık. 25 milyon insanın kullandığı oyu yenilgi olarak tanımlayamazsınız. 25 milyon insan insan haklarından, demokrasiden yana oyunu kullanıyorsa demek ki orada bir umut vardır. Tabii ki başarı iktidar olmaktır. Demokratik olmayan ortam içinde seçim yapıldı, insan haklarına aykırı uygulamalar yapıldı. Devletin imkanları, parası ve bürokrasisi kullanıldı. Devletin 25 milyon insanı demokrasiden yana oy kullandı. Yüzde 48 demokrasiden yana oy kullanırsa yenilgi olarak kabul edebilir misiniz? Vicdan bunu kabul eder mi? Siz kalkıp da CHP gibi partiyi, kurtuluş savaşı veren partiyi nasıl terörle bir araya getirirsiniz. Bunun ahlakla bir ilgisi var mı?"

Ersoy'un, "Kandil’den çok sayıda açıklama geldi. Çok eleştiri aldınız" sorusuna ise Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi:

"Sizin sağduyunuza seslenmek istiyorum. Kandil’den 'Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum' açıklaması kimin işine yarar, Erdoğan’ın. Terör örgütünün saldırısına uğrayan bir genel başkan, nasıl terör örgütüyle yan yana gelir, destekler. Çadır mahkemeleri kuran ben değilim. Erdoğan, bunu itiraf etti; ‘Montajdır’ dedi. Bir parti terör örgütüne 'sizin desteğinizi istemiyoruz' diye bir şey söyler mi? Muhatap alır mı? Terör örgütü izmi daha fazla zikredilsin diye yapar. Bütün terör örgütlerine karşıyız biz. Terör bir insanlık suçudur. Terör örgütü ile yanyana gelemezsiniz. Yanyana olan suçlanan biziz. Saldırıya uğrayan biz yine suçlanan biziz. Devletin bütün imkanları, parası kullanıldı, gayet iyi biliyoruz. Yüzde 48 oy olmamaz çok güzel bir şey otoriter yönetimde ve bütün olumsuz koşullara rağmen." 

Kılıçdaroğlu, "Millet İttifakı devam ediyor mu?" sorusuna ise, "Hayır. Seçim ittifakıydı, bitti" diye yanıt vererek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"New York'tan Washington'a geldim, arası 8 saat. New York'ta Erdoğan ailesinin kurduğu gökdeleni gördüm. Araçla gittim. Benim yanımda devletin polisi de vardı. Bu bina nasıl yapıldı, paralar nasıl gönderildi. 35 katlı gökdeleni niye yapıyorsunuz? Bunu sormayacaksam niye siyaset yapıyorum. Hazır ABD'ye gitmişim. Bir ülkenin üniversiteleri teknoloji üretmiyorsa bir şey yapamazsınız. Boğaziçi Üniversitesi neden bu hale geldi? Bilim insanlarımız neden yurt dışına gidiyor? Bir ülkeyi geleceğe taşıyan yüzde 2,5-3'dür. Yani üstün zekâlı kişiler. İngiltere bunları topladı. İngiltere ile ABD araında kavga yüksek yetenekli insan savaşıdır. Bizim ise en yetenekli evlatlarımızı bütün dünya kapıyor."

Bilirkişi raporu var alınan raporlar var. Ben Almanya'ya gidip akşam geldim zaten. Bir miting daha yaptık sonra. Bu sefer mitinge 6 lider büyükşehir belediye başkanına destek verdik. Sizin yurt dışı seyahatiniz kendi iradenizle olmuyor. Gideceğiniz üniversitelerde önceden programlanması lazım. Yoksa telefon açıp 'yarın geliyorum' derseniz sizi kabul etmezler. Üniversitenin kendi kuralları var. Mahkumiyet kararı aldığımızda uçak kiralayıp hemen geldim zaten. "Benimle misiniz?" lafını bir grup toplantısında ifade etmiştim. Genel başkan bütün grubun çalışmasını ister. Bunu dillendirmek için söyledim."

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun yönettiği ve CHP'nin önde gelen isimlerinin katıldığı gizli toplantı ile ilgili soruya ise şu yanıtları verdi:

"Sabahleyin cep telefonuma gelen bir mesajla gördüm. Doğrusunu isterseniz tamamını seyretmedim, hala da seyretmedim. Gerek duymadım. Sadece beni değil, partiyi ilgilendiren bir konu. Sonuçta, partiye uzun yıllar emek veren arkadaşların yaptıkları bir toplantı diye düşünebiliriz. Gördüğümde, etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar vardı. Etik olarak. Normal bulmuyorum, hayır. Disiplene sevk etme konularında yorum yapmam. Disiplin diye bir şey yok.

Parti içi konuları televizyonlarda konuşmayı doğru bulmam. Parti içinde bir kişi genel başkanlığa aday ise gelir başımın üstünde yeri vardır. Kendisini destekleyen arkadaşlarıyla hareket edebilir. Bu bizim geleneğimizde var. Herke AK Parti'yi gördüğü için orası gibi zannediyorlar biz öyle değiliz. Bu AK Parti'de olsa suç. Adamı llinç bile edebilirler. İhraç bile edebilirler. Çünkü orada demokrasi yok. Biz demokrasiyi içselleştirebilen bir partiyiz. Parti meclisi üyeleri genel başkanı eleştirebilirler. Bizim partide hiç kimse eleştirilmez diye bir kural yok. Sağlıklı bir eleştiri siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu şey. O çerçevede eleştirilere bakarım. Eleştirilerin haklı yönü de olabilir, haksız yönü de olabilir. Konuyu disiplin kuruluna sevketmeyi düşünmüyorum. Ekrem İmamoğlu Bey'in İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığına yeniden aday olmasını isterim.

Zaman zaman bu tür olaylar olur; kriz olarak görmeyiz. Su mecraını bulur. Buradaki temel sorun şu.Ülkenin bu kadar ciddi sorunu varken, insanlar perişan halde iken, ekonomi bu halde iken, zamlar almış başını gidiyorkan CHP'nin iç sorunlarının tartışma konusu olması beni rahatsız ediyor. Bu konuda bütün arkadaşlarımı uyardım. Elbette eleştirilerini dile getirebilirler. Ama hepsinin ortak hedefi; bu ülkede çok dar bir grup hariç zamlardan perişan oldu. Parti içi tartışmaları toplumun önüne getirme kadar yanlış bir şey yok. Kurallar içinde mücadele edersiniz. Tekrarlandığında, kuralın dışına çıkıldığında gereğini yaparım. Her toplantının etik kurallar içinde yapılması lazım. Söylediğim odur."

Kılıçdaroğlu, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın CHP'den ihraç edilmesine ilişkin gündeme dair şu ifadeleri kullandı:

"Beni değiştirecek olan kurultay. Ben nasıl kendi kendimi değiştireyim? Bir partinin genel başkanını kurultay belirler. 100 yıldır bu böyle. Kendi kendimi genel başkanlığını bitirmem doğru değil. Bir partiyi yönetiyorsunuz. Kurallarına göre ilkelerine göre yöneteceksiniz. Partinin tüzüğü. hukuku, gelenekleri vardır. Tanju Özcan'ı parti yönetim kurulu yüksek disiplin kuruluna sevk etti. Yüksek Disiplin Kurulu 1 yıl süreyle ihraç ediyorum dedi. Tanju Özcan'a kişisel olarak kırgınlığım yok ama parti olarak yapılan yanlış."



Sayfayı Yazdır
Print Friendly / PDF
Sosyal Paylaşım
Google
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Son Yorumlar
Jocelyne peiffer
PLEASE HELP street cats
Deftere Yaz
Ziyaretçi Defteri
Düşünce ve Önerilerinizi bizimle paylaşın.
1. LİG PUAN DURUMU
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Dobra Dobra Haber Gerçek Haberin Kaynağı | https://www.dobradobrahaber.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024