Değerli okurlarım;

Haftalar önce demiştim, bütün partilerle alakalı birer makale yazacağım. Bugün yazım DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın ALİ BABACAN Beyefendi. Sayın Genel Başkanım sizin gibi Türkiyenin genç yetişkin siyaset insanına mektup yazmak zor ama sizin özgüveninize dayanarak kalemi aldım. Suçu lisan olursa af ola. Sayın Genel Başkanım, Şanlıurfa İl Başkanımızdan yaptığımız 05.01.2021. günü görüşmemizde Şanlıurfa 12. il olarak Teşkilat Kongresini yaptıklarını, aslında beşinci il olarak bitecekti fakat zatı alinizin programının aksamasından dolayı on ikinci il olarak yani pilot il, şahsınızda Sayın İL BAŞKANIMIZ ve Yönetim Kurulunu tebrik ederim.

Sayın Başkan Tüysüz: “Genel Merkezden diyaloglarımızın çok iyi olduğunu, beş ilçemizin de kongresini yaptıktan sonra partimizin resmi kuruluş olduğu gün olan “Seçime Hazırız”” dedik fakat mevzuat gerekleri yerine getirilmeden resmi oluşumlar olmadan bahse konu cümle havada kalıyor. Sayın Ahmet Tüysüz gibi kendini yetiştirmiş biri olarak gerek Türk siyasetine gerek Şanlıurfa siyasetine kazandırmanızdan dolayı teşekkür ederiz. Tüysüz kardeşimi yakinen tanırım, ender ve Enderun insan. “Kısa sırada teşkilatlandırma işlemlerinin bittiğini, parti olarak Şanlıurfa ve ilçemiz her an olacak seçim adı ne olursa olsun hazırız, muhalefet olarakta. Ülkemize Genel Merkezle ahenkli olarak çalışmamız devam ediyor.” Biz de kendisine teşekkür ettik. Asuman Hanımefendi DEVA PARTİSİ OLARAK, Merkez Yürütme Kurulunda yer alması yanılmazsam Adıyaman Koordinatörlüğü, ayrı bir heyecan Şanlıurfa için, tebrik ederim.

SAYIN GENEL BAŞKANIMDAN mektubumun amacı Sayın Babacan Ak Parti kurucularından olduğunun, 12 yıllık bir sırasıyla; Ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı, Dış İşleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı yaptığınız Türkiyenin ilk genç Bakanı, zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yakınlığınız, Sayın Cumhurbaşkanı Reisle yakınlığınız, bu muhabbet; bu gönül bağınızın kopması kamuoyunun çok merak ettiği bir konu. Aynı soruyu Sayın Davutoğluna yazdığım mektupta da sordum. Bu celalı hikmeti sormamız bir vatandaş olarak gayet doğal ancak siz sıradan bir siyasetçi değilsiniz. Eğitiminizi ABDde yaptığınız, orta öğretiminizi TED Kolejinde okuduğunuzu, ailenizin durumunu çok yakından bilen biriyim. Sizin sınıf arkadaşlarınızdan dostum var ancak dikkatimi çeken ikinci bir husus, partinizin resmiyet kazandıktan sonra başta İngiliz basını, birçok AB Birliği basını, Covid-19 Pandemisi olmasına rağmen önemli yazarlar makale yazdı. Ben pek Edebiyat bilmem, Bürokrasi hiç bilmem; sokak dilini, yalın dili bilirim. Şanlıurfa Nevali Otelinde size sordum, toplu sorular içinde sağlam cevap alamadım. Türkiye için İki Büyük Değer Davutoğlu ve Babacanın hedefi ne? Oy profili ne? Dar sahada futbol oynanır mı? Futbolcu çok zeki olması lazım yuvarlak topu çevirsin. AKP tabanından mı oy alma hedefiniz, CHPden mi? HDPden mi? Yarın mutlaka mevcut seçim sisteminde baraj %5 düştüğünü varsayalım. AK Parti bir Dava Partisi (Marjinal), CHPde Marjinal, HDP Marjinal Fikir Partisi.

Keza MHP aynı, İyi Parti de. Başka bilmem ne diğer partilerinde SP-YRP bunlar da sağ şimdi. Buradan anlaşılan ikinci bir ittifak çıkacak gibime geliyor. İyi Partinin oyu da Marjinal Ülkücü kökenin oyu, MHP Cumhur İttifakıyla iş birliği yapmıştır. O kadar dar bir saha ki Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemden kastınız nedir? Sizi bilmiyorum ama Sayın Davutoğlu, bu ülkenin koalisyonlardan neler çektiğini çok çok iyi bilir. İkinci bir ittifak olsa ne olur bilmem ama seçmen bu ince hesabı çok çok iyi yapıyor. Nevali Otelinde toplantıya gelmeden, Gaziantep de birebir, Adana birebir, Diyarbakır, vb. illerde telefonla görüştüm, sorular sordum. Gelecek Partisi ve DEVA Partisi Genel Başkanlarıyla ne görüşsem ne sorular sorayım dedim. Bana yukarıdaki, sizden sorduğum soruları sordular.

Bir kısım “Türk siyaseti yeniden mi dizayn ediliyor?” sor dediler. Haddime değil ancak son sözüm şudur ki Türkiyede ya iki siyaset yıldızı kaydı yahutta iki yıldız parladı diyelim. İsmet İnönü, sigara ve alkole ağır bir zam yapar. Gazeteciler sorar: “Paşam bu zam çok ağır geldi.” Cevabı “Sigarayı içenin parasından DEVLET KAZANIR. İÇMEYENİN SAĞLIĞINDAN” diye verir. Türkiyede partiler genelde darbe sonrası kurulur fakat bu iki partinin kuruluşu bazı sorular akla getiriyor.

Ya bize İKİ BÜYÜK SİYASET ADAMI KAZANDIRIR YA DA KAYBETTİRİR. Bu iki Türk siyasetçinin de değerinin, ALLAH GÖNLÜNE GÖRE VERSİN AMA ÜLKEMİZİN BÜYÜK BİR KÜRESEL SERMAYE, SÜPER GÜÇ ÜLKELER TARAFINDAN ABLUKAYA ALINMASI DÖNEMİNDE BU İKİ TARTIŞMASIZ BÜYÜK SİYASET VE DEVLET ADAMI ŞAHSİYETLERİN, ACABA AKP İÇİNDE KURUCULARINDAN OLMALARI HESABIYLA ÜLKE İÇİN DAHA YARARLI OLMASI GÖZDEN GEÇİRİLSEYDİ DAHA İYİ OLMAZ MIYDI? Çünkü siyaset uzun maratonlu bir yarıştır. Ülke çıkarları için uzlaşma kültürümüzün gelişmesi adına vatandaşın bu iki değer üzerinde çok hassasiyeti var. Benim inancım odur ki bu iki devlet ve bürokrasi adamı, devlet ve bürokrasiyi çok iyi bilen birileri olarak bu kararı gözden geçirmelerini siyaset şarlatanlığının dolduruşuna gelmemeleri, ülke birliği ve beraberliği için iyi olur diye, vatandaşın talebi var. Bütün bunlara rağmen sizleri ve teşkilatlarınızı kutluyorum BAŞARILAR DİLERİM. Allah gönlünüze göre versin, yolunuz açık olsun.

Başarılarınızı temenni ederiz. Mektubumuzda suçu lisan ettikse affola. Saygılarımla Aziz EMEKTAR